Son günlerde birçok kuruluş tarafından madencilik sorunlarının gündeme taşındığı toplantı davetleri alıyoruz. Bu toplantılar muhakkak ki bilgilenme ve sorunların çözümlerine odaklanmak için yararlı olmaktadır. Ancak Anayasamızda devletin hüküm ve tasarrufları altına alınan madenlerimizin gerek üretilmesi gerekse yurt ekonomisine katkıları ve çalışma koşulları ile ilgili sorunlarımız o kadar ciddi hale geldi ki artık pansuman yetmiyor ameliyat gerekiyor.
Peki, bu ameliyat konsültasyon olmadan yapılabilir mi?
Bu soruyu cevaplayabilmek için, gelin sizinle yakın tarihimize bir yolculuk yapalım. Benim de katıldığım ve komisyonlarında görev aldığım, madencilik konularının uzun soluklu hazırlıklar sonrası Cumhurbaşkanı ve Bakanlar huzurunda tartışılarak çözüm önerilerinin geliştirildiği “Madencilik Şûralarını” hatırlayalım.
(ŞûraTürk Dil Kurumu sözlüğünde: “Bir alanla ilgili olarak oluşturulan danışma kurulu” olarak tanımlanmıştır. Sözcük olarak “danışma, görüş sorma, fikir alışverişinde bulunma” gibi anlamlara gelir. Aynı zamanda “danışma kurulu” manası da taşır.)
Madencilik şûralarının hazırlıkları;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın öncülüğünde, madencilikle ilgili diğer bakanlık temsilcileri, kamu kurumları, sektördeki sivil toplum kuruluşları, madencilik şirketleri ve üniversitelerden katılan akademisyenler tarafından alt komiteler oluşturularak yaklaşık bir yıl süren çalışmalarla gerçekleştirilir.
Bu hazırlıklar ışığında kurumlar ve kuruluşlar arasında koordinasyon yapılmadığı taktirde bir bakanlık tarafından alınan kararlar diğer bakanlıkların faaliyet alanları açısından sakıncalı bulunabilmektedir. Bu nedenle bütün paydaşların bir araya geldiği şûra toplantısına ihtiyaç duyulmaktadır.
Şûra toplantısına Cumhurbaşkanı, ilgili bakanlar ve ülke madenciliği ile ilgili tüm kişi kurum ve kuruluş yetkilileri ve çalışanları katılabilmektedir. Amaç; ülke madenciliğinin ülke kalkınmasına sağlayacağı verimliliği artırıcı önlemlerin alınması için bakanlıklar ile diğer kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonun ortak mutabakatlarla sağlanmasıdır.
Daha önce yapılan iki şûra bu anlayış içinde gerçekleştirilmiştir. Bu konuda yapılmış değerlendirmeleri özetle bilgilerinize aktarmak isterim.
Birinci Madencilik Şûrası (1990)
21-22 Haziran 1990 tarihlerinde Ankara’da, Milli Kütüphane salonlarında toplandı. Şûranın açılış oturumuna Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Başbakan Yıldırım Akbulut, Devlet Bakanı İbrahim Özdemir, DYP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Kılıç, milletvekilleri, üniversitelerin ilgili öğretim üyeleri, kamu ve özel kuruluşların üst düzey yöneticileri, meslek odaları ve sanayi odaları temsilcileri ile çeşitli kurumların delegeleri katıldı.
İkinci Madencilik Şûrası (1993)
11-15 Kasım 1993 tarihlerinde Ankara’da, MTA Kültür Sitesi’nde toplandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın başkanlığını yaptığı Şura’nın düzenleme kurulunda Etibank, Çinkur, KBİ, MTA, TDÇİ, TKİ, TTK Genel Müdürlükleri, TMMOB Jeofizik, Jeoloji ve Maden Mühendisleri Odaları, Türkiye Madenciler Derneği, Anadolu Madencileri Derneği, Genç Madenciler Derneği, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı, Mermerci Dernekleri, Maden Müstahsilleri Birliği, Ege ve İstanbul Maden İhracatçıları Birlikleri ve üniversitelerin ilgili öğretim üyeleri yer aldı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel açılış oturumunda yaptığı konuşmasında, “Dünyaya egemen olan küreselleşme modeli çerçevesinde madenlerin kim tarafından ve nerede üretildiğinin artık bir öneminin kalmadığını, hammadde kaynaklarının değerlendirilmesinde ekonomik ölçülerin getirdiği sınırlamaların dikkate alınmasının gerektiğini” belirtti.
Ocak 1993’ de başlayan şura hazırlık çalışmaları sırasında oluşturulan komisyonların hazırladığı raporlar, ayrı oturumlar biçiminde şura üyelerine sunularak tartışıldı. Tartışma sonucu ortaya çıkan icrai kararlar raporlarla birlikte basılarak ilgili kurum ve kuruluşlara iletildi.
Üçüncü Madencilik Şûrası Ön Çalışmaları (2020)
Ön hazırlık Çalıştayı Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı (YMGV) tarafından Ankara’da 20 Kasım 2020 tarihinde MTA salonlarında düzenlendi. Daha sonra YMGV tarafından düzenlenen “Madencilik Şurası Ön Çalıştayı” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in katılımıyla 23 Aralık 2020 tarihinde yapıldı. Şûranın daha sürdürülebilir bir madencilik için sektöre büyük fırsatlar sunacağını belirten Dönmez, “2021’de maden şurasının üçüncüsünü hep birlikte yapmayı arzu ettiklerini” belirtti. “Kamu, sektör temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinin bir araya geldiği bu tür buluşmaların Türkiye’de madenciliğin geleceğinin ve yönünün şekillenmesi açısından oldukça önemli olduğu” değerlendirmesinde de bulundu. Maalesef bu hazırlıklar ve çalışmalar kabine değişiklikleri sonucu devam edemedi.
Güncel Durum ve Öneriler
İkinci madencilik şûrasından günümüze tam 31 yıl geçti. Hem ülkemizde hem de dünyada birçok mevzuat, ekonomik parametreler ve değerler değişmiş bulunuyor. Şayet “zengin toprakların fakir bekçileri” olmak istemiyorsak acilen YMGV tarafından başlatılmış olan 3. şûra çalışmalarına devam edilmelidir.
- Bu çalışmalar geçmişte olduğu gibi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı güdümünde yürütülmeli, şûra hazırlık ve organizasyonuna Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinde yer verilmelidir.
- Şûrada ele alınacak konuların ana başlıkları belirlenerek komiteler oluşturulmalı ve geçmişte olduğu gibi bu komitelere katılmak isteyen ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılımı ile çalışmalara ivedilikle başlanmalıdır.
- Geçmiş şûra toplantılarında olduğu gibi Cumhurbaşkanı ve ilgili bakanların katılımıyla, madencilik ile ilgili tüm tarafların yer alacağı şûra toplantısının uygun olur ise 2025 yılı sonbaharında gerçekleştirilmesi isabetli olacaktır.
Bir an önce sektör sorunları paydaşların katılımı ile belirlenmeli ve çözüm yolları ortaya konulmalıdır. Sektörde yaşanan sorunlara çözüm getirerek uygulamaya geçilmesi ile tabii kaynaklarımız cumhuriyetin ilk yüz yılında olduğu gibi ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır.