Yılın son ayı Aralık’tayız… Kış, soğuk, sis… İkinci bin yılı yaşarken Suriye’de iç savaş burnumuzun dibinde… Rutin işler, açıklamalar… TÜİK’in bastırılmış enflasyon rakamları… Asgari ücret için görüşmeler, toplanmalar… Emekli umutsuz, asgari ücretli mutsuz… Atama bekleyen saçı, sakalı beyazlaşmış ağlayan öğretmenler… Çarşı, Pazar karışık… Boş fileler, yüksek fiyatlar… Bırakın eti, sütü… Sebzeye, meyveye sadece uzaktan bakan tüketiciler… Yüksek kiralar, vatandaşın ödünü koparan doğalgaz, elektrik faturaları…
Yeni Doğan Çetesi, davadan çekilen savcısı…
Piyasada dolanıma giren sahte dolarlar…
Hastası yok diye maaşı kesilen aile hekimleri…
Yurdun muhtelif yerlerinde kayyımların atandığı belediyeler!
Tam da “Of yeter artık” deme noktasındayken… Araya tebessüm ettiren bir güzellik çıkıyor karşınıza…
Gölbaşı’nda bir mahalle… Mahallede bir mağara…
Görülesi, gezilesi bir değer Ankara için… Hatta dünyaya tanıtılması gereken…
Geç de olsa “iyi ki keşfedilmiş” dedirten şahane zenginliğimiz…
Bırakalım bir kenara üç beş dakikalığına da olsa memleketin içimizi kıyan hallerini… Anlatalım Tulumtaş Mağarası’nı görmeyene, bilmeyene…
Şöyle Kızılay’dan Gölbaşı’na doğru çıkıp, Konya Yolu’ndan İncek’e dönüp Tulumtaş istikametinde yol alırken solunuzda kalan değerimiz… İnsanı on dakikada şehrin kalabalığından, gürültüsünden alıp başka bir boyuta taşıyan şahane bir güzellik…
Ankara’nın saklı hazinesi… Oluşumu 5 milyon yıl öncesine dayanan mağaranın havası astım hastalarına iyi geliyor. Alanya’daki Damlataş Mağarası ile benzerliklerine dikkat çekilen mağaranın içindeki oksijen miktarının açık havadan yüzde 2 daha fazla olduğu belirtiliyor.
Mağaradaki kalsiyum zengini olan siyah toprak ise ayakta oluşan mantar türü hastalıklara şifa kaynağı.
Yapılan jeolojik çalışmalara göre mağara yaşlı kaya olarak ifade edilen 230 milyon yıllık taş blok içinde oluşmuş. Tulumtaş Mağarası’nın düzayak olması da başka önemli bir özelliği.
Tulumtaş Mağarası’nın hak ettiği değeri bulması elbette olması gereken… 2022 yılında ziyarete açılan mağaranın bir an önce başta Ankaralılar olmak üzere tüm dünyaya tanıtılması ve Türkiye turizminin bir parçası haline gelmesi ve hatta dünya mirasları arasında yer alması önemli bir kazanım olacaktır… Unutmayalım değerlerimize sahip çıkma konusunda 7’den 70’e her birimiz sorumluyuz…
Bir fırsat yaratıp Tulumtaş Mağarası’nda olmaya ne dersiniz?