Metropol şirketinin kamuoyu anketlerine göre, CHP, yerel seçimlerin ardından yakaladığı AK Parti’ye üstünlüğünü koruyamıyor. Her iki parti şu an başa baş bir konumda. CHP içerisinde ise hala dört ayrı güç odağı bulunuyor: Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş. Özgür Özel’in Durumu: Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu tarafından atanmış bir genel başkan izlenimini tam anlamıyla silemiyor. Siyasi iktidarın da Özgür Özel’in CHP’nin başında olmasından memnun olduğu açıkça görülüyor. Hatta iktidar, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Özgür Özel ile yarışmayı istiyor. Birkaç ay öncesine kadar, Ekrem İmamoğlu’nun, Kemal Kılıçdaroğlu ile güç birliği yaparak Özgür Özel’i tasfiye etmeyi planladığı konuşuluyordu.
Ancak, Ekrem Bey’in bu projeden vazgeçmiş göründüğü anlaşılıyor.
Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş Yakınlaşması: Kemal Kılıçdaroğlu, sürpriz bir şekilde Mansur Yavaş ile yakınlaşmaya başladı. Bu durum, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’i birbirine yakınlaştırabilir. Öte yandan, Mansur Yavaş’ın halk nezdindeki itibarı giderek artıyor ve artık Ekrem İmamoğlu ile aralarındaki fark Mansur Bey lehine büyümüş durumda.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş ekibi, partiyi ele geçirmek adına erken bir kurultay talebinde bulunabilir. Ancak, İmamoğlu’nun İstanbul Belediye Başkanı olmasının sağladığı avantajlar hâlâ etkili ve böyle bir kurultayda rakiplerinin üstünlük sağlamaları zor görünüyor.
Olası senaryolar
Eğer Kemal Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş ekibi kurultayı kaybederse, iki önemli sonuç ortaya çıkabilir:
A-Bu durumda, İmamoğlu’nun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olacağı neredeyse kesinleşir.
B- Mansur Yavaş, siyasi geleceğini CHP dışında şekillendirmeye çalışabilir.
Hatta bu arayış, Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yeni bir parti kurma noktasına gelebilir.
Bu yeni parti, Alevi ve Kürt oylarını Kemal Bey sayesinde toplarken, Mansur Yavaş da milliyetçi oyları çekebilir. Böylece, iktidarı zorlayabilecek büyük bir potansiyel ortaya çıkar.
Ekrem İmamoğlu’nun önündeki en büyük engel, yargı kaynaklı kısıtlamalar olabilir.
Eğer Mansur Yavaş partiyle yollarını ayırır ve İmamoğlu’nun adaylığı yargı tarafından engellenirse, Özgür Özel CHP’de tek seçenek olarak kalır. Ancak bu durumda Özel’in, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarılı olma ihtimali düşük görünüyor. İkinci tura kalması bile zor olabilir. Buna karşın, yollarını ayırmış bir Mansur Yavaş’ın ikinci tura kalması durumunda elenen adayların oylarını da alarak Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması çok muhtemeldir.
Sonuç olarak, CHP’nin içindeki güç dengeleri ve yargı süreçleri, hem partinin geleceğini hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaderini şekillendirecek gibi görünüyor. Özellikle Mansur Yavaş’ın kendi yolunu çizmesi, siyasi dengeleri ciddi şekilde değiştirebilir. Ancak Mansur Yavaş’ın bu mücadeledeki kritik hamlesi, CHP’den ayrılması olabilir. Zira dışlanma muamelesinde bıçak kemiğe dayanırsa Mansur Bey’in 2028’i beklemeden yeni bir rota çizmesi kuvvetle muhtemel. Bu ayrılık, vurguladığımız gibi Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte ya da tek başına gerçekleşebilir. Eğer Kılıçdaroğlu’nun genel başkan, cumhurbaşkanı adayının Mansur Yavaş’ın olduğu yeni bir parti kurulur ve proje başarıya ulaşırsa, bu durum Kemal Bey için bir iade-i itibar anlamına gelir. Böyle bir senaryoda, Kılıçdaroğlu’nun yeni partinin CHP ile konsolidasyonu için çaba göstereceği açıktır. Mansur Bey’in bu yola çıkması için doğru zamanlamayı bekleyeceği açık. Erken bir ayrılık, parti tabanında bir “bölen” etkisi yaratabilir. Kaldı ki zaman Mansur Yavaş’ın lehine işliyor. Bakalım CHP’nin koşusu, bir zaferle mi, yoksa yeni bir kaosla mı sonuçlanacak?