Anadolu bir lezzet diyarı… Ancak markalaşma ve satış konusunda bu avantajını iyi kullanamıyor.
Her yörenin farklı ürünleri var. Bu ürünlerin birçoğu biliniyor. Ama özellikle büyük kentlerde bu ürünlere ulaşma konusunda sorunlar yaşanıyor.
İşte bu lezzet avantajını bilen, ulaşma konusunda sorunlar yaşandığını tespit eden bir önemli marka Mahkeme Lokantası’nın mucidi Selim Akgül bu konuda yatırım yapmaya karar verir.
İşi de bu konuda Türkiye’nin en iyi isimlerinden biri Adnan Yazıcıoğlu’na verir. İşte O’nun önderliğinde Galaktos Gurme açılır ve yöresel lezzet şenliği başlar. Galaktos Gurme, Karaköy’ün tarihi atmosferinde, Perşembe Pazarı’nın nostaljik sokakları arasında saklanmış bir mücevher gibidir…
Anadolu’nun her yöresinin önemli lezzetlerini burada tatmak mümkündür. Adnan Yazıcıoğlu “Bu zarif ve leziz mekânda en iyi ürünler seçilir ve misafirleri sunulur” diye anlatmaya başlıyor ve devam ediyor:
“Galaktos Gurme’de kahvaltı, sadece bir öğün değil; bir kültürdür, bir buluşmadır… Anadolu esintisi, İstanbul’un ruhu ile harmanlanarak sunulur bizim mekanda.”
Adnan Yazıcıoğlu’nun sözlerini dinlerken bu mekana Galata Kulesi’ne çıkan tek yolun serin gölgesinde geldiğimizi, asırlık Arap Camii’nin vakarı, diğer yanında tarihin incecik çizgileriyle süslenmiş hanların sessiz bekleyişinin içinden yürüyerek geldiğimizi hatırlıyoruz.
İşte tam burada, tarihin ve lezzetin kesiştiği noktada yükselen Galaktos Gurme’yi Adnan Yazıcıoğlu’ndan dinlemeye devam ediyoruz:
“Biz henüz bir yılımızı doldurmadık. Ama iyi fark ediliyor. Mekâna yerli ve yabancı çok önemli isimler geldi. Yaptığımızı doğru bulduklarını ifade etti. Bu bize güç veriyor. Tekrar ediyorum Galaktos Gurme yalnızca bir kahvaltı mekânı değil; iyi bir restoran olmasının ötesinde aynı zamanda, bu özel tatları evine taşımak isteyenler için de bir fırsat sunuyor.”
Adnan Yazıcıoğlu bu sözlerinden sonra daha somut bilgiler vermeye başlıyor. Anlattıkça heyecanlanıyor. Hiçbir ürünün israf edilmediğine vurgu yapıyor ve devam ediyor:
“Galaktos Gurme’deki kahvaltı menüsü, Türkiye’nin dört bir yanından getirilen yöresel ürünlerle hazırlanıyor. Ege’nin taze zeytinyağlıları ve peynirleri, Karadeniz’in meşhur tereyağı ve Güneydoğu Anadolu’nun damakta iz bırakan balları sofrayı süslüyor. Bu çeşitlilik, etkinliğe katılanlara hem gastronomik hem de kültürel bir yolculuk sunuyor.”
Bu tür mekanların çoğalması Anadolu lezzetlerinin önünü açacak. Anadolu’da üretim artacak. Göç duracak. Herkes doğduğu yerde doyma şansını yakalayacak. Aslında yapılan ticari olmaktan çok bir sosyal girişim. Bu tür girişimlerin desteklenmesi çok önemli.
Bize satan sonra ihracatçı olmaya çalışıyor
Adnan Yazıcıoğlu Anadolu’daki lezzet duraklarını, kadın kooperatiflerini desteklemek gibi bir hedefleri olduğunu belirtiyor, “Biz Anadolu’daki kooperatifleri, girişimcileri desteklemek için özel olarak araştırma yapıyoruz. Anadolu’nun bereketli topraklarından özenle seçilmiş doğal ve sağlıklı şarküteri ürünleri burada hayat buluyor. Alıcı ile buluşuyor. Böylece Anadolu’da çok iyi oldukları halde pazar bulamayan üreticilerin önünü açıyoruz. Kaliteli üretime talep olduğu algısını yayıyoruz. Bize ürün satanlar sonra da ihracat yapmaya çalışıyor” tespitini yapıyor.
Her ürünün kimliğini anlatıyoruz
Kahvaltı sofralarını süsleyen peynirden zeytine bütün ürünlerin Anadolu’nun bereketli topraklarından geldiğini belirten Yazıcıoğlu şu bilgileri verdi:
“Her ürünün kimliğini misafirlerimize anlatıyoruz. Burası adeta Anadolu ürünlerinin tadımının yapıldığı bir lezzet müzesi gibi işlev görüyor. En iyi zeytin, en iyi peynir, en iyi reçeli sunmaya hedefliyoruz. Galaktos Gurme, yaptığı etkinliklerle sadece yemek sunan bir mekân olmanın ötesine geçiyor. Etkinlik, aynı zamanda Galaktos Gurme’nin bu alandaki misyonunu da gözler önüne seriyor. Mekânda, bir yandan kaliteli yemek deneyimleri sunarken, bir yandan da Türk mutfağının derinliklerine inmeyi ve misafirlerimize Anadolu’nun doğallığını ve tazeliğini yaşatmayı hedefliyoruz. Mekânın şefleri, her tabakta doğallığı ve sadeliği estetik bir şekilde harmanlayarak, gastronomik bir şölen oluşturmaya çalışıyor.”