Diktatörlerin kaçınılmaz sonu…

Esad; ABD, İngiltere, İsrail vb. ülkelerin yürüttüğü operasyonla, kısa bir sürede devrildi ve Rusya’ya kaçmak zorunda kaldı. Tarih bir defa daha tekerrür etti ve hiçbir zulmün daimî olamayacağı kanıtlandı. Darısı; Putin, Netanyahu, Trump vb. hainlerin başına…

 

-Zavallı, cahil Suriye halkı, gösteriler ve kutlamalar yapıyor. Tabloya bakıp, aldanmamak gerekir. Zira; Esad kazansa idi, bu defa, O’nun lehine yapı- lan gösterilere şahit olacaktık. Zira; Cahil kesimlerin vefası, idraki yok-tur. Gelen AĞAM, Giden PAŞAM görüşü hakimdir. (Ne yazık ki hatırladığım kadarı ile İslâm Aleminde eğitim oranı, sadece %8 dir.) Bu yüzden, sefalet içindedir, demokrasiden nasipsizdir, zalimlerin kölesidir.

 

-Bu tablo; Hiçbir dış mihraka güvenilmeyeceğinin de açık göstergesidir. Esad’ı; Rusya, İran, Irak, ve güvendiği tüm ülkeler satmıştır. Aynı durumu; İran şahında, Saddam’da, Kaddafi’de görmüştük. Sadece; halkına güvenecek ve dayanacaksın. Hele, hele; ABD, İngiltere, Rusya, Fransa, Almanya İsrail, vb. ülkelerin; ne kadar çıkarcı, hain, iki yüzlü, yalancı, ahlâksız, zalim, terör tertipçisi, kalleş olduklarını, hiç unutmayacaksın.

 

-Söz konusu gerçeklere rağmen; “DOSTUM TRUMP” sözünün söylenmesini hayretle karşılıyorum. Bugüne kadarki; Tüm ABD başkanları, Türk ve Müslüman düşmanıdır. Siyonist uşağıdır. Hem Osmanlı, hem de TC döneminde; hep ihanetler sergilemişlerdir. Bizi bölmek için, her melanete başvurmuşlardır. İsyanların, terörün, darbelerin, muhtarların, sabotajların, ambargoların tertipçisi olmuşlardır. Her türlü baskıyı, engellemeyi, uygulamışlardır. TRUMP da; Azılı bir Türk ve Müslüman düşmanı; Psikopat bir Siyonist ve Evanjelist uşağıdır. İlk döneminde, her türlü ahlâksızlığı irtikap etmiştir. Terör örgütlerinin aleni, destekçisi ve yöneticisi olmuştur. Şimdi de, aynı tutumunu sürdürmekte ve tehditler savurmaktadır. Dün, başına 10 Milyon Dolar ödül koyduğu teröristi, bugün yüceltmektedir. Zira; bunlarda ahlâki hasletlerin ve utanmanın zerresi yoktur. İsrail’e destek dışında bir amaçları bulunmamaktadır. (Zaten; seri katil, şımarık, yeni topraklar işgal etmekte, hava saldırıları düzenlemektedir.)

 

-Son gelişmelerden sonra; Ekonomimiz için en büyük yük kaynağı olan, Suriyeli mülteciler, geri dönecek midir? Bence, HAYIR. Zira; bu “İktidarın Has Evlatları”; Niçin, bu “Ekmek Elden, Su Gölden “ortamını bıraksınlar? Her şey, bedava. Her şey, serbest. Tek icraatları, Tavşan gibi üremek. Sağlık bedava. Eğitim beleş. Bol bol yardım yapılıyor. Tüp Bebek tedavisi bile bedava. Zaten vatan sevgileri olsa, en kritik zamanda, ülkelerini terk etmezlerdi. Ne-ticede, bu yağlı kapıyı terk eden, çok az olur.  Devlet, yaptığı yardım ve des-tekleri sona erdirmez ve zorlayıcı tedbirler almazsa, belediyeleri de bu işe dahil etmezse; sömürü düzeni devam eder gider. Suriyeli mafyaları başımıza dert açar.

 

-Esad gitti. Ancak, daha beteri geldi. Hudutlarımızda, İsrail uşağı hain PKK Devleti kuruldu. BOP Projesi de, önemli bir merhale kazandı. Irak, zaten parçalandı. Şimdi; herkes biliyor ki, sırada İran ve Türkiye vardır. Bu arada; Türkiye’nin sağlıklı bir dış politikasının olmayışı; Devamlı zikzaklar çizmesi; mülteci işgali; ABD güdümünde olması; her şeyin tek bir kişinin keyfine kalmış olması; çok ciddi bir risk taşımaktadır. Zira; Çok önemli ve tehlikeli gelişmelerin yaşandığı, çok dikkatli ve güçlü olmamızın gerektiği; bir dönem yaşamaktayız. Fiilen, 3. Dünya Harbi başlamıştır. Çok güçlü bir Ordu’ya sahip olmamız şarttır. İktidar ise; Genç teğmen evlatlarımızı harcamakla meşguldür? Muhalefetle didişerek, vakit kaybetmektedir. Ekonomimizin durumu ise fecaattir. Terörü bitirmek için, seri katilden medet umulmaktadır.

Yüce Rabbim (cc); ülkemizi korusun. Hepimize; Basiret, feraset ve fazilet lütfetsin. Türkiye düşmanı hainleri kahretsin.

 

Uyarı:

1-Nusaybine yürüyüş mesafesindeki Kamışlı’yı da terörden temizlemenin çok önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum. İsrail’in saldırısına dikkat çekiyorum.

2-İktidarın çizdiği pembe tabloların aksine ülkemiz tam anlamıyla bir Fetret Çöküş Dönemi yaşamaktadır. Gün, vatana demokrasiye sahip çıkma, doğruları savunma günüdür.