Trump neden kazandı?

Dört yılda bir yapılan başkanlık seçimi mücadelesi 5 Kasım’da yapılan (neticelenen ) seçimin iki adayı vardı. Donald Trump sağda, Kamala Haris sol’da yer alıyordu. Bu eğilimler cumhuriyetçiler ve demokratlar olarak bilinen çok uzun olmayan bir süreç sonunda ipi göğüsleyen Trump oldu ve seçimi 214’e karşı 234 oyla kazandı.

Trump neden kazandı? Batı dünyasının ve bizim de basınımızın bakış açısından çoğunluğun tercihi Harris’in tarafına eğilim taşımaktaydı. Entelektüel bakış açısı böyle idi. O zaman, konuya Trump neden kazandı diye bakmak kadar Harris neden kaybetti diye bakmak belki daha doğru olacaktır diyebiliriz. Şu nedenleri bu iki sorunun cevabı olarak kabul edebiliriz.

  • Harris, son dört yıl başkanlık görevi sürdüren yaşlı Biden’ın ikinciliğini sürdürürken kayda değer bir aksiyon göstermedi; geri planda, uslu ve sakin kaldı, İz bırakacak bir faaliyet göstermeyen bir siyasetçiyi Amerikan toplumu pek tutmaz, renkli kişiyi tutar;
  • Harris’in esmer teni annesinin Hintli olmasından kaynaklanıyor. Amerikan toplumunun önemli bir kısmı, anayasa ve koruma kanunlarına rağmen esmer tenlileri (siyahiler) eşit görmez ve onların haklarını reddeder. Afrika kökenli siyahiler sayılarının çok ve toplumdaki ağırlıklarının fazla olmasından dolayı son yüzyıl içinde kendilerini önemli bir kitle olarak kabul ettirmiştir ve hatta başkanlığı bile kazanmışlardır. Buna karşın esmer tenli olmasına rağmen Harris’in dayanacağı güçlü bir Hintli diyasporası yoktur. O mücadeleyi şahsi ağırlığı ile yürütme durumundadır.
  • Kadın oluşu belki kendisine kadın haklarını savunan Liberal Demokrat kadınların oyunu getirir ama Amerikan avamının ( Beyazların ) önemli bir kısmı belli etmese de pederşahi ve homongolos’tur, kadını ikinci sıraya koyar;
  • Amerikan toplumunun hayli yüksek oranda olan üniversite mezununun belki yarısı , “ben siyasete bulaşmam “ mazereti ile kendisini çalışma disiplini yüksek olan işine yada Üniversite camiasına hapseder ve pasif – Demokrat durumunda kalır. Bu da Harris gibi entelektüel formasyonlu kesime itibarı azaltır.
  • Harris seçimlere az süre kala aday olabilmiştir. Propaganda ve kendini tanıtma süresi çok kısıtlı olmuştur. Olan sürede ise çalgılı cümbüşlü gösteriler düzenlemek mümkün olmamıştır. Halbuki halk bunu sever.
  • Harris’i film ve sahne ünlüleri desteklemiştir ama bu destekten çok basit halk kesimlerinde kıskançlık yaratmıştır.
  • Halkın önemli bir kesimi, kendi kaba- saba dilini kullanan Trump’a meyletmiştir.
  • Basit Amerikalı için çok çocuklu “sadakatli” aile, ideal Amerikan ailesidir. Kamala bu formata uymamaktadır; Çocuklu bir adamla evlidir, kendi çocuğu yoktur.

 

Ama en önemlisi;

  • Trump geçen seçimlerin sonuçlarını ilan edilmesinin ertesi gününden başlayarak hiç durmadan çalışmış ve piyasada olmuş ve Amerikan halkının hoşnut olacağı “Amerikayı yeniden güçlü yapacağım “ sloganını haykırmıştır. Son Vietnam ve aAfganistan hezimetlerini unutmamış olan kitleler böyle gönül okşayıcı söylemlere aç olduğundan Trump’ın vaatlerine bu koşullar tahtında Harris’in kazanması mümkün değildi. Nitekim öyle oldu.