İsrail… Gazze… Filistin… Suriye… Irak… Doğu Akdeniz… Ege… Boğazlar… Karadeniz…
Bunlar, “doğrudan” Orta Doğu, Kuzey Afrika, Avrupa, Rusya, Türkiye, İran ve Birleşmiş Milletler gündemine girince… Ve de “ABD ‘en güçlü yönlendirici” olarak sahneye çıkınca”, bir soru sorulur; “ABD’nin buralarda işi ne; ne karışıyor?..”
Tarih, ABD’nin, “buralarda, dahası Atlantik ve Pasifik Okyanuslarının kıyılarında, “saldırı ve istila tehdidi altına girdiklerinde, bazı ülkelerin ‘Gel bizi kurtar’ çağrılarına ‘olumlu’ cevap verip, ‘kurtarıcılık yapmasının’ üzerine ‘sayfalar dolusu’ örnekler” ile doludur!..
“Gel bizi kurtar” diyenlerin başında da, 1’inci ve 2’inci Dünya Savaşlarında “Avrupa” vardır… Sonraları, “bazı” Doğu ve Güney Doğu Asya ülkeleri de…
Böyle olunca, ABD, “saldırıların durdurulması ve barışın sağlanması” sürecinde, “işe karışır” ve “hakimiyet iplerini” eline alır…
1918’lerde “1’inci Dünya Savaşı bitmiş” ve de İngilizler ile, Fransızlar “galipler olarak”, Osmanlı ve Avusturya – Macaristan gibi “yenilen ülke ve imparatorluklarının paylaşımı için masaya oturmuş”, Rusya “kendi iç dünyasındaki gelişmelerin içine düşmüş” iken… Savaşın ortasında “kurtarıcı” olarak “savaşa katılan” ABD’nin 28’inci başkanı Woodrow Wilson, “Durun bakalım, Biz ne güne duruyoruz” diyerek, Dünya Tarihine geçecek ve ABD dış politikasının “temel anayasası” olacak, 14 maddelik “Wilson Prensiplerini masaya koymuş” ve kabul ettirmiştir.
Evet, işte “o gün bugündür, ‘ABD dış politikası’ Wilson Prensiplerinin etkisi altında” bugünlere kadar süregelmiştir!..
“O prensipler bilinmeden, ‘AB’nin buralarda işi ne?’ sorusunun cevabı” tam olarak bulunamaz ve yorumlanamaz.
Mesela, işte 12’inci madde:
“Bugünkü Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Türk kesimlerine güvenli bir egemenlik tanınmalı, Türk yönetimindeki öbür uluslara da her türlü kuşkudan uzak yaşam güvenliğiyle özerk gelişmeleri için tam bir özgürlük sağlanmalıdır.
Ayrıca Çanakkale Boğazı uluslararası güvencelerle gemilerin özgürce geçişine ve uluslararası ticarete sürekli açık tutulmalıdır.”
Diğer 13 madde, İnternette 3-4 tıklama ile bulunabilir; bulunmalı, okunmalı, “sonra da ‘Orta Doğu’da olanlar’, son yıllarda Afrika’nın Kuzey kıyılarındaki gelişmeler ile” beraber yorumlanmalıdır!..
Sözün Özü…
Unutmayınız ki, daha iyiyi hayal etmeye cesareti olmayanların ve heyecan duymayanların bu uğurda mücadele etmeye güçleri de olmaz.
Süleyman Demirel
++++++++
Erdem ve Politika…
Sanatı yaşam biçimi haline getiren toplumların her türlü kaba kuvveti yok ettiği kanıtlanmıştır. İnsan ruhunu yücelten sanatın her çeşidini öğrencilere vermek hoşgörünün kanatlarında uçmaktır. Bu nedenledir ki, delikanlılığın zirvelerinde dolaşan çocuklarımıza bir ve beraber yaşama terbiyesini, sevginin süzgeçlerinden geçirerek vermek eğitimin en önemli görevidir.
Dünler içinde bunları en şaheser örnekleri ile verdik. Okulun arena olmayıp, bir form olduğu olgusunu bugün de gerçekleştirebiliriz. Eli öpülecek kişi olan öğretmeni yeniden başımızın tacı yapabiliriz.
Ali Naili Erdem
++++++
“Şair Eşref yaşasaydı, ne derdi?” Cehdizade 168
Nihat Demirkol
+++++++++
GÖRGÜ…
Kuru, temizdir!..
Bir iş yerinin veya bir evin temizliğinde en güzel gösterge tuvaletlerdir, abdesthane, yüz numara (“sans numero” dan alınına) veya WC (water closet) dedi yoruz. Tıbben görevini daha sağlıklı yerine getirmeye yönelik olsa da “alaturka tuvalet” giderek azalmıştı, son yıllarda yeniden artmaya başladı. Artık kendi mekanı dışındaki modern tuvaletlerde de üstüne tüneyip kimse oturmayı denemiyor. Esas uyulması gereken kuralsa, “Bulduğun gibi bırak veya daha bir zarif insan isen bulduğundan daha iyi bırak” olmalı.
“Temizlik” denilince tarifini de yapmak gerek; temiz olan şey, “üstünkörü hortum ile ıslak bırakılmış bir şey” değildir. Temiz olan kurudur da! Basit bir nedenle; hepimiz sudan gelme olduğumuz için mikrop ve mantar atalarımız da suyun içinde yaşarlar: kuru bir yüzeyde ve havada ise mikrop bulmak zorla şır. Havadan ve sudan biraz genelleyerek örnek vereyim; havanın içinde o da bir oranda nem varsa, bir metreküpte, 1-300 mikrop kolonisi bulabilirsiniz, en fazla. Bir metreküpte! Islak mekanda veya yüzeyde ise milyonlarcasını bir santimetreküpte!
“Temizlik imandan gelir” ve temiz de kurudur.
Mahmut Tolon
+++++++