AKP’nin aklı selim yönetme kabiliyetini kaybederek intikam hissiyle hareket ettiğini belirten Nalbantoğlu, “Görülüyor ki 31 Mart seçimlerinin yarattığı bir travmayla karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “CHP’li Belediyeleri silkeleyin” çağrısı da bunun bir yansımasıdır. Onaylanmayan kredilerin yanı sıra kesilen cezalar, kayyumlar ve bir de haciz uygulamalarıyla kendilerine oy vermeyen herkesi cezalandırdıklarını sanıyorlar. İzmir de bu akıl dışı politikalara kurban edilmektedir.” ifadelerini kullandı.
AKP İktidarının bütün engellemelerine karşın İzmir’in her koşulda büyümeye ve kalkınmaya devam edeceğini, kamu yararı gözetilerek hazırlanan bütün projelerinin geç de olsa hayata geçirileceğini vurgulayan Nalbantoğlu, yaptığı yazılı açıklamada şunlara değindi:
Körleşmiş bir anlayışa karşı mücadele ediyoruz.
“İzmir, yıllardır bütçeden hak ettiği ölçüde ödenekten yoksun bırakılmakta, her türlü engellemeye rağmen kendi yağıyla kavrulmaya çalışmaktadır. Ancak buna bile tahammül gösterilmemektedir. Amaçları, İzmir başta olmak üzere bütün CHP’li belediyelerin elini kolunu bağlayarak, kolunu kanadını kırarak iş yapamaz hale getirmek. İş ve hizmet üretilmesini engelleyerek cezalandırmak. Neyi cezalandırıyorsunuz, kimi cezalandırıyorsunuz? İzmir sadece CHP’lilerden mi ibaret? İzmir’de yaşayan ve iktidara oy veren yüzbinlerce insan yok mu? Nasıl ki belediyeler yatırımlarını ve hizmetlerini bütün vatandaşlarını yaşadıkları şehrin hemşerisi, ortak bir değeri olarak görüp gerçekleştirmeye çalışıyorlarsa, iktidar da bütün ülkeye, bütün belediyelere aynı şekilde davranmak zorundadır. Altyapı yatırımları için para verin, yok… Siz yapın, yok… Kredileri onaylayın, yok… Bu nasıl bir zihniyet, bu nasıl bir anlayış! Partizanca yaklaşımlarının sadece o şehrin insanlarına değil, kendilerine de kaybettireceğini göremeyecek kadar körleşmiş bir anlayışa karşı mücadele ediyoruz. Allah’tan iletişimin çok güçlü olduğu bir çağdayız ve olan biteni herkes görüyor. Sandık zamanı geldiğinde bu daha iyi anlaşılacaktır.”
Krediler ve süre uzatım talepleri neden onaylanmıyor?
Garantörlük, süre uzatımı talebi ve onay bekleyen kredilerle ilgili Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in İzmir’e ve İzmirlilere bir açıklama yapmak zorunda olduğunu belirten Nalbantoğlu, bu amaç doğrultusunda hazırladığı önergede şu soruların yanıtlanmasını istedi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi; Çiğli Tramvay Hattı projesi araç alımı, Üçyol – Buca HRS Hattı projesi ve ESHOT için Elektrikli/Dinamik Şarjlı otobüs alımı projeleri ile İZSU’nun Çiğli, Narlıdere, Balçova, Konak, Aliağa ve Dikili’de Atık Su Arıtma, Yağmursuyu ve Kanalizasyon projelerinin yanı sıra Çiğli Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisinin revizyonu için yeni kredi anlaşmaları, kredi süre uzatımı ve garantörlük talepleriyle bakanlığınıza başvuruda bulunmuştur. Bu bağlamda;
- Büyükşehir ve il belediyelerinin gerçekleştirmek istediği hizmet ve projeler için bulduğu dış finansman ve kredilere yönelik, bakanlığınızca yapılan inceleme, süre uzatımı ve onaylanma süreci ne kadar sürmektedir?
- Büyükşehir ve il belediyeleri tarafından kredisi bulunan ve bir yılı aşkın bir süreyle başvurusu yapılmış olup kredisi onaylanmayan projeler nelerdir?
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yukarda yazılı olan proje ve işlerle ilgili olarak bulduğu dış finansman ve kredilerle, garantörlük, süre uzatımı ve onay taleplerinin aralarında bir yılı aşkın süredir bekleyenler de olmasına rağmen bekletilmesinin gerekçeleri nelerdir?
- Söz konusu taleplerin bekletilip onaylanmaması, mevzuatla ilgili iş ve işlemlerden mi yoksa idari tasarruftan mı kaynaklanmaktadır?
- Yatırım programına alınan ve İzmir için hayati öne taşıyan proje, alt yapı yatırımları ve işlerle ilgili kredilere yönelik tespit edilen eksiklikler var mıdır? Varsa, bunların revize edilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi ile paylaşılmış mıdır?
- Yukarıda adı geçen söz konusu projelerin onay süreçleri hangi aşamadadır? Onaylanmasına yönelik öngörülen bir tarih var mıdır?”