Aleviliğin “nefret hedefi” haline getirilmesi çabaları var

Gazeteci Yazar Murat Kışlalı, GÖZLEM’in ülke gündeminin başında gelen olay ve gelişmelerle ilgili sorularını cevapladı. Kışlalı, dar ve sabit gelirlinin geçim derdi, Suriye’de yaşanan gelişmeler, Alevi yurttaşlara yönelik yapılan “Siyasal Alevilik” nitelemesi, okullarda “Laiklik” karşıtı uygulamalar, futbolda yaşanan şampiyonluk yarışı konularında açıklamalarda bulundu.

 

******

GÖZLEM – Suriyelileri beslerken, “emekçinin ‘asgari ücret zammı’ yurt çapında” feryatlarla karşılandı. Memur ve emekli zamları da hafta içi belli oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

K – Türkiye İstatistik Kurumu Aralık ayı tüketici enflasyonunu yüzde 1,03 olarak açıkladı. Buna göre işçi, esnaf ve çiftçi emeklilerin aylıklarına yüzde 15,75, memur ve memur emeklilerine ise yüzde 11,54 zam yapılacak. En düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira idi. Bu rakam 4 milyona yakın emekli için değişmeyecek çünkü yapılan bu zamlar kök maaşlara yapılıyor. Ancak kök maaşına yapılan zamla bile maaşları 12 bin 500 liraya ulaşmayan emeklilerin maaşı yine Hazine’den yapılan yardımla 12 bin 500 liraya tamamlanacak. Yani bu emeklilerin maaşlarında artış olmayacak. Bu nedenle iktidarın 12 bin 500 liralık asgari emekli maaşını muhtemelen 15 bin liraya çıkartacak bir yasal düzenleme yapacağı tahmin ediliyor. Ama bu olur olmaz, bugünkü durumda en düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira olarak kalıyor. Bunu işçi, esnaf ve çiftçiler alıyor. En düşük memur emeklisi maaşı ise asgari ücretin oldukça altında kalmak üzere 19 bin 519 lira olacak. AKP’nin iktidara yeni geldiği 2002 yılında en düşük emekli maaşı memur emeklileri için 377, işçi emeklileri için 256, esnaf ve çiftçi emekleri için 136 liraydı. Bu rakamlar, 2020’ye kadar TÜİK enflasyonuna, “TÜİK enflasyonunun gerçeği yansıtmamaya başladığı” 2021’den itibaren ise ENAG enflasyonuna göre hesaplandığında; bugünkü parayla en düşük esnaf ve çiftçi aylığının 14 bin 118, işçi aylığının 26 bin 679 lira, memur aylığının ise 39 bin 136 lira olması gerekirdi. Yani olması gerekene göre; bugün esnaf ve çiftçi emeklileri bin 618, işçi emeklileri 14 bin 178, memur emeklileri ise 19 bin 519 lira az maaş alıyorlar. Tabii bu hesaplar son dört yılda TÜİK enflasyonu yerine ENAG enflasyonu kullanıldığında geçerli.

 

GÖZLEM – Suriye’de işler karışmaya başladı. “Takım elbise / kravat” ve de “Muhammed Colani / Ahmed Hüseyin el Şara” değişiminin, ana ve esas sorunları çözmeye kolay kolay yetmeyeceği” ortaya çıkmaya başladı, ne diyorsunuz?

 

K – Golani öncelikle ABD’nin desteğini almaya, bunun için İngiltere, bazı Batı ülkeleri ve Türkiye dahil ikincil aktörlere “şirin” gözükmeye, Rusya’yı da küstürmemeye çalışıyor. Bunu yaparken de ülke içindeki düzenin çerçevesini oturtma hedefinde. Ancak son bir haftadaki gelişmeler bunun, söylediğiniz gibi kolay olmayacağını gösteriyor. Bir defa başta, ülkede yeni anayasanın ve yeni düzene geçişin çok kısa sürede gerçekleşeceği yönünde bir algı oluşturulmuştu. Şimdi Golani yeni anayasanın hazırlanmasının üç yıl süreceği ve seçimlerin ancak dört yıl sonra yapılabileceğini açıkladı. Suriye Ordusu’nda aralarında Türklerin de bulunduğu bazı Suriyeli olmayan radikal İslamcıların subay olarak atandıkları duyuruldu. Türklerin Türkiye’de bir günde terör listesinden çıkarıldığı ortaya çıktı. Yani Suriye ordusunda yabancı radikal unsurlar bulunuyor ve bunlar terfi ediyorlar. Suriye’deki tüm silahlı gruplara silahlarıyla beraber yeni Suriye Ordusu’na katılmaları çağrısı yapıldı. Ancak buna başta Kuzeydoğu’da ABD desteğindeki PKK ile ilişkili YPG/PYD güçleri olmak üzere Türkiye kontrolündeki eski adıyla Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), yeni adıyla Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) nasıl karşılık vereceği hâlâ merak konusu. Özellikle YPG/PYD’nin nasıl bir güvenceyle silahlı güçlerini HTŞ yönetimindeki Suriye Ordusu’na devredecekleri, bunun karşılığında nasıl bir özerk yönetim elde edecekleri hiç belli değil. Esasını köktendinci suni Arapların oluşturduğu HTŞ’nin ülkedeki Şiilere ve gayri müslüm azınlığa karşı uygulamadaki yaklaşımının nasıl olacağı da merak uyandırıyor.

GÖZLEM – Belirli çevrelerden Alevi yurttaşlara yönelik yapılan “Siyasal Alevilik” nitelemesi yaygınlaşır, iktidar medyası ve sosyal medya trolleri tarafından da kullanılırken, tepkiler de büyüyor. Bu niteleme, toplumda yeni bir kutuplaşma oluşturmayacak mı?

 

K – Amaç da o zaten. Aleviliğin ötekileştirilmesi ve bir “nefret hedefi” haline getirilmesi çabaları, özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ardından çok daha belirgin hale gelmişti. Özellikle “dinci” radikal kesimlerde Alevilere dönük bir “nefret, aşağılama” söylemi var. Bu söylem şimdi iktidarın trolleri tarafından yaygınlaştırılmak isteniyor. Ancak Erdoğan’ın anayasayı değiştirerek yeniden cumhurbaşkanı seçilebilmesinin önünü açmayı hedeflediği bir süreçte, Alevilerin böyle ötekileştirilmesinden ne kadar fayda sağlayacağı şüpheli. Bu söylem ve süreç acaba, iktidar içindeki çeşitli güç odakları tarafından bilinçli olarak mı kurgulanıp kullanılmak isteniyor? Yoksa burada, örneği sık sık görüldüğü gibi, ülkenin içinde bulunduğu bu zor günlerde, gündem değiştirip hedef şaşırtarak “bir düşman yaratma” amacı mı var?

GÖZLEM – Bazı İmam Hatip Okullarında “yılbaşı kutlamanın aleyhine ağır ‘dini’ uyarılar” yapıldı. İlkokullara talimatlar gönderildi. “Laiklik” büyük yara alırken, Ana Muhalefet Partisi’nden “beklenen tepki” gelmedi; görüşünüz?

 

K – Ana muhalefet ciddi bir yönetim “sıkıntısı” içinde. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tüm bu ekonomik sıkıntılara, geçim derdine rağmen hâlâ CHP’nin buna ilaç olacak politikalarını hazırlattıramadı. Bu politikaları geniş kitlelere aktarmaya başlayamadı. Bu nedenle de tüm bu geçim sıkıntısına karşın kamuoyu yoklamalarında yüzde 30’lar civarında bir “kararsız” seçmen grubu olduğu gözüküyor. HTŞ’nin Suriye’deki çıkışını temkinli bir şekilde izleyerek bundan kendine pay çıkartıp bir algı yaratmada başarılı olan iktidarın ise oy oranlarının son dönemde CHP’yi geçtiği görülüyor. Laiklik sadece yılbaşı kutlaması gibi “yaşam tercihi” konularından değil özellikle eğitimde, kadına karşı uygulamalarda bilinçli bir şekilde ortadan kaldırılmak isteniyor. Ancak Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konuda yaptığı hataları tekrarlayarak, sanki o kesimlerden oy alabilecekmiş gibi “dini hassasiyetleri olduğu düşünülen” kesimleri ürkütmeme adına, Atatürk’ün, çağdaş Türkiye’nin partisinin vermesi gereken tepkileri göstermekte zorlanıyor. Bu biraz da Özel’in kendi insiyatifiyle yürüttüğü bir yönetim şekli. Özel parti içinde de hâlâ istediği saygınlığı elde edecek bir yönetim tarzı oluşturamadı. Bir taraftan bunun hırçınlığını yaşıyor, diğer taraftan da belli başlı konular dışında CHP’nin izlemesi gereken muhalefet icraatı açısından “kafası karışık” olduğu izlenimi veriyor.

 

GÖZLEM – Türk futbolu yeni yıla “8 puanlık fark kapanır mı” sorusu ile girdi. Ne diyorsunuz; kapanır mı?

K – Kapanabilir. Fenerbahçe’nin çok geniş kadrosu var ve bu süreçte Mourinho, ne olursa olsun gerekli esnekliği gösterebilecek, B, C planları yaratabilecek tecrübede bir teknik direktör. Buna karşın Galatasaray’ın kadrosu daha dar ve “hassas” bir dengede. Takımlarındaki bir iki önemli sakatlık Fenerbahçe’ye göre Galatasaray’da daha büyük sorunlar yaratır. Yakın gelecekteki fikstür de görece Fenerbahçe’nin lehine. Ancak ikinci yarının başlamasıyla birlikte Galatasaray bu çizgisini sürdürebilirse, Fenerbahçe direncini yitirip yarıştan beklenilenden önce de kopabilir.