Spor devi Altınordu 101. yılını kutluyor

Şimdi Suriyelilerin, başka ülkeler ve kentlerden gelenlerin merkezi haline gelen Dönertaş veya diğer adıyla Tilkilik, bir zamanlar İzmir’in en önemli semtleri arasındaydı. Tarihi yapıları, alışveriş merkezi ile seçkin kişilerin yuvasıydı. Ve bundan 101 yıl önce, 26 Aralık 1923’te, Hatuniye Camiinin önündeki parkta toplanan kentin anıt isimleri, Türk sporuna hizmet amacıyla, bir gençlik ve spor kulübü kurma kararı aldıklarını müjdeledi. Başkanlığa, o zaman Kemeraltı’ndaki Şifa Eczanesi’nin sahibi, Eczacıbaşı Holding’in temellerini atan Süleyman Ferit Eczacıbaşı getirildi. Kulübün ismi de, 1242 yılında hüküm süren Altınordu İmparatorluğundan esinlenilerek Altınordu olarak verildi.

 

Kırmızı-lacivertli kulüp bir asrı geçen dönemde Türk sporuna büyük katkılarda bulundu. Sadece futbol değil, basketbol, atletizm ve diğer spor dallarında da zirveye çıktı. Basketbolda tam 17 yıl üst üste şampiyonluğa ulaşarak rekor kırmasının yanı sıra, 1966-67 sezonunda kurulan Türkiye Deplasmanlı Basketbol Liginin ilk şampiyonu olarak tarihe geçti. Önceki dönemde Şinasi Ertan, Ahmet Aktugan, Bingöl Doğutürk’ün yıldızlaştığı basketbolda, daha sonra Türkiye’yi titreten oyuncuları unutmamalıyız. Yılmaz Vardaroğlu, Akın Gönülşen, Halil Dağlı, Hüseyin Alp, Haluk Tunçeri, Sabri Turmak, Erdoğan Çengel, Barış Küce, Ercan Hephoşcan, Türkay Yener ve diğer yetenekli oyuncular Altınordu’yu sırtladı. Tabii, başkan Candoğan Sakaoğlu’nun büyük katkılarını anarak yad ediyoruz. Atletizmde de Şinasi Ertan, Avni Akgün, Acar Asena, Orhan Erdil, Ertuğrul Acar ve Cudi Yalçıner bir çırpıda sayıverdiğimiz ünlüler.

 

Altınordu’nun başarısından da önemli özelliği, Türkiye’de tüm kulüplerin dostu olması, centilmenliği ön planda tutması. Altınordu, pek çok kulübün yaşadığı gibi,yönetim hataları ve maddi krizler dolayısıyla futbolda amatör kümeye kadar düştü. Ancak Spor insanı Seyit Mehmet Özkan kulübe sahip çıkarak başarı merdivenlerini ışık hızıyla geçirtip, Birinci Lige kadar yükseltti. Selçuk, Kuşadası ve Torbalı’da tesisler ve oteller donattı. Kırmızı-lacivertliler şimdi İkinci Ligde zirve mücadelesi yapıyor. Ancak en önemli sorun maçlarını Torbalı tesislerinde oynaması. Çünkü, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü 1962 yılında Altınordu’nun sahibi olduğu Halk Sahasını devralırken, Alsancak Stadını ömür boyu kullanabileceği sözünü vermiş, daha sonra tutmamıştı. Bu nedenle Altınordulu taraftarlardan bir bölümü Torbalı’daki maçlara gidemiyor. Altyapıdan yetiştirdiği oyuncuları Avrupa’ya satan Altınordu, genç oyuncularıyla bu sezon İkinci Ligin ilk devresini birkaç maç hariç başarıyla bitirdi. Deplasmanlarda iyi mücadele ile kazanılan puanlar, İskenderun yenilgisi ve Fethiyespor beraberliğiyle gölgelendi.Ancak Altınordu’nun en azından play-off şansı var. Dileriz 101. yıl Birinci Lig armağanıyla taçlansın.