Sürdürülebilirlikte farkındalık artırılmalı

İzmir Ticaret Odası (İZTO) ve Hürriyet Gazetesi iş birliğiyle, “Sürdürülebilirlik Zirvesi” düzenlendi. İzmir iş dünyasının temsilcileri zirvede, ticaret, sanayi, tarım ve ihracatta sürdürülebilirliğin öneminin altını çizdi.

İZTO Meclis Salonu’nda düzenlenen zirvede, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Yazarı Noyan Doğan’ın moderatör olduğu ilk oturumda, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, iş dünyasında “sürdürülebilirlik” konusunda görüşlerini paylaştı. Özgener, sürdürülebilirlikte farkındalığın artırılması gerektiğini belirtirken; Yorgancılar da sadece kurumsal firmaların değil KOBİ’lerin de sürdürülebilirliğe hazır olması gerektiğini vurguladı. Kestelli, Türkiye’de tarım politikalarının sürdürülebilirlik odaklı olarak yeniden yapılandırılması gerektiğinin altını çizerken; Eskinazi ise Türk ihracatçısının sınırda karbon düzenlemesine hazır olmadığını, farkındalık için eğitimlerin yapılması gerektiğini söyledi.

“En büyük eksik farkındalık”

Mahmut Özgener, Türkiye’de sürdürülebilirlik alanındaki en büyük eksikliğin farkındalık olduğunu söyledi. Özgener, “Kentimizde büyük şirketler ve holdingler, çevre dostu üretim, enerji verimliliği ve sosyal sorumluluk projeleriyle sürdürülebilirlik hedeflerini iş modeline dahil etme konusunda çok daha hızlı ve etkin hareket edebiliyorlar. İş dünyasının çok büyük kesimini temsil eden KOBİ’lerin ise özellikle finans kaynak eksikliği ve bilgiye erişim zorlukları ve bu konuda teknik kapasitelerinin sınırlı olması nedeniyle yoğun desteğe ihtiyaç duyduklarını gözlemliyoruz. Bu nedenle KOBİ’lerimizin gelişimi konusunda önemli çalışmalar organize ediyoruz. KOBİ’lerimizle yaptığımız iş birliği çerçevesinde sürdürülebilirlik konusunda bilgi düzeylerini geliştirme imkanı bulduklarını gözlemliyoruz. Türkiye’de sürdürülebilirlik alanındaki en büyük eksiklik farkındalık. Özellikle KOBİ’lerimiz gelecekte sürdürülebilirlikte ne bekliyor tam kavrayabilmiş değil. Finansal kaynaklara ulaşım da etkili ama her şeyin temelinde farkındalığı artırmamız gerekiyor” dedi. Özgener, Türkiye’nin çevre mevzuatının hazır olmadığını, kaydederek, “AB’ye ihracat yapan firmalar sürdürülebilirlik kriterlerini yerine getirerek rekabet avantajı sağlayabilirler. Özellikle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın mevzuatları detaylı irdeleyip, işlerlik ve uyum sağlama açısından kolaylık sağlayıcı unsurlarla desteklenmesi gerekiyor. Bakanlık ve devlet tarafından hala atılması gereken önemli adımlar olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

“KOBİ’ler de hazır olmalı”

Ender Yorgancılar, enerji ham madde ve iş gücünde sürdürülebilirliğe sadece kurumsal firmaların değil KOBİ’lerin de hazır olması gerektiğini vurguladı. Yorgancılar, “Karbon ayak izini aşağı çekmek için, yeşil duvar dediğimiz gümrük birliğiyle karşılaşılmaması açısından güncellenmesi gereken bir süreçteyiz. Bunda eğitim başta geliyor. BM’nin sürdürülebilirlikle ilgili açıkladığı maddeler atasında 3 tanesi öne çıkıyor; enerji, ham madde ve iş gücü. Ülke olarak enerji ham madde ve iş gücünde sürdürülebilirliğe sadece kurumsal firmaların değil KOBİ’lerin de hazır olması gerekiyor. Bunun için ikiz döşümün gerekliliklerine odaklanmamız gerekiyor. Temiz ve kesintisiz enerjiye ihtiyacımız var, yenilenebilir enerjilerin teşviklerden daha çok yararlandırılması gerekiyor. Fabrikaların çatılarındaki alanların kullanılması gerekiyor. O kadar çok engel var ki, Türkiye’de bulunan trafolarda boş kapasite yok. Trafoların 3’te birinden fazlası boş depolama alanı için rezerv edildi. Güneş enerjisinde yatırım yapmak isteyenlere kapasite dolu olduğu için imkân verilmiyor. Güneş enerjisine imkân var, yapılması gerekiyor ama trafo sıkıntısından dolayı sıkıntı yaşıyoruz” dedi. Çevresel ayak izi konusunda üretilmesinden ithaline kadar hammaddeye dikkat edilmesi gerektiğini belirten Yorgancılar, “Tedarik edememenin üretimimizi aksattığını birçok sektörde yaşadık. En önemli sorunumuz ham maddedeki temin ve çeşitliliğin az olması. Bir başka önemli konu iş gücü. İş gücünün sürdürülebilir olması lazım. Meslek liselerimizle ve üniversitelerden mezun olanlarla bunları sağlayabiliyoruz. Ülkemizin en büyük ihtiyacı eğitim 5.0” ifadelerini kullandı.

“Tarım politikaları sürdürülebilirlik odaklı yapılandırılmalı”

Işınsu Kestelli, Türkiye’de tarım politikalarının sürdürülebilirlik odaklı olarak yeniden yapılandırılması gerektiğini dile getirdi. Kestelli şöyle konuştu: “Türkiye’de de sürdürülebilir tarım konusunda çeşitli adımların atıldığını söyleyerek, “Organik tarım alanlarının artırılması, iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve kırsal kalkınma projeleri bu çerçevede değerlendirilebilir. Ancak, kimyasal gübre ve pestisit kullanımının halen yüksek olması, toprak ve su gibi doğal kaynakların yanlış kullanımı ve üreticilerimizin yaşadığı ekonomik sorunlar sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada engel oluşturuyor. İklim değişikliği ile mücadeleye yönelik politikalar geliştirilmesi ve gıda tedarik zincirlerinin dayanıklı hale getirilmesi elzem bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Sürdürülebilir tarımsal üretim, yalnızca çevresel etkileri azaltmakla kalmaz, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da önemli kazanımlar sağlar. Bu kazanımlara doğal kaynakların verimli kullanılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, karbon salımının azaltılması ve kırsal bölgelerde yaşam kalitesinin artırılmasını örnek verebiliriz. Sürdürülebilir tarım sistemlerinin tüm dünya için ortak bir sorumluluk haline geldiği yadsınamaz bir gerçek.”

“Yeşil yaka ihtiyacı doğacak”

Jak Eskinazi, Türk ihracatçısının sınırda karbon düzenlemesine hazır olmadığını söyledi. Eskinazi, “İhracatçı karbon emisyonunu ölçmek ve raporlamak için ne olduğunu anlaması lazım, nasıl olduğunu anlaması için eğitimler verilmesi lazım. Eskiden fabrikalarda mavi yaka, beyaz yaka vardı, şimdi yeşil yaka istihdam etmemiz gerekecek. Bu kolay bir iş değil ve bu işi yapanların devamlı kayıt altına alması lazım. Bunun için işletmelerin yeşil yaka ihtiyacı doğacak” şeklinde konuştu. Farkındalığın eksikliğini gidermek için eğitimler yapılması gerektiğini ifade eden Eskinazi, “Farkındalığı artırmamız lazım. İhracatçılara karbon vergilerinin nasıl etkileyeceğini, nelerle karşılaşacağını açıklanması gerekiyor” ifadelerine yer verdi. EİB’de yer alan 12 birliğin de sürdürülebilirlik konusunda Ur-Ge projesi geliştirdiğini kaydeden Eskinazi, firmaların eksikliklerini tespit edip yol haritalarını çizdiklerini söyledi.