Türk siyasetinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ekim ayında başlattığı ve en son DEM Parti’nin İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesiyle devam eden süreç tartışılıyor. Geride kalan yılın son haftasında İmralı Adası’nda Öcalan ile görüşen DEM Parti heyeti, yeni yılın ilk haftasında siyasi partiler turuna çıktı. Ziyaretlerini hafta içinde tamamlayan DEM heyeti, cezaevinde olan eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı ziyaret edecek.
Yeni yılda siyasetin en çok merak edilen konu başlıklarından biri adı henüz konulmamış Cumhur İttifakı iki ortağı MHP ile AKP’nin başlattığı süreç oldu. Bahçeli’nin açıklamasında “kademe kademe sahnelenmesi gecikmeksizin ifa ve ilan edilmelidir” ifadelerini kullandığı bu yeni süreç nasıl yürüyecek? İmralı açılımı ile iktidarın ulaşmak istediği hedeflerden biri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesini sağlamak mı? Süreç nasıl ilerleyecek?
Terör örgütü PKK ilk eylemini 15 Ağustos 1984 akşamı Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleştirdi. Bir askerin şehit düştü, 9 asker ve 3 sivilin yaralandığı 40 yıl önceki bu ilk saldırıların ardından binlerce asker sivil hayatını kaybetti. Bu süreçte yaşanan ekonomik kayıp ise büyüklüğü nedeniyle hesaplanamıyor. Günümüzde Türkiye’nin yanı sıra ABD ve AB gibi pek çok ülke PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor. Lideri Öcalan 1999 yılından bu yana İmralı cezaevinde yatıyor.
Bahçeli’nin başlattığı açılım sonrasında TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, İçişleri Bakanlığı’nın izniyle 28 Aralık’ta İmralı’da Öcalan ile görüştü. Bu görüşmenin ardından Buldan ve Önder ile yerine kayyum atanan eski Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk’ten oluşan heyet bu kez siyasi partileri ziyaret ederek, bilgi verdi. Heyetin ilk durağı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş oldu. Yaklaşık 1 saat süren ziyaretin ardından kısa bir açıklama yapan Önder, görüşmenin iyi geçtiğini söyledi.
Heyetin sonraki görüşmesi, açıklamalarıyla İmralı ziyaretinin önünü açan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle oldu. Bahçeli, TBMM’deki odasında gerçekleşen ziyaret öncesinde ve sonrasında DEM Parti heyetini kapıda karşıladı ve 40 dakika süren görüşmenin ardından kapıya kadar uğurladı. Heyet görüşme trafiğinin devamında 6 Ocak Pazartesi günü AKP, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi ile görüştü. Salı günü ise CHP, DEVA ve Yeniden Refah Partisi genel başkanları ile bir araya gelerek siyasi parti turunu tamamladı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ziyaretten sonra yaptığı açıklamada, bölgede Suriye, Irak, Lübnan, Ürdün ekseninde yaşanan hızlı değişime uyum bağlamında “Türkiye’nin kendi iç bünyesini tahkim etmesinin büyük önem taşıdığını” söyledi.
Ekim ayından bu yana yaşanan trafikte sessizliğini koruyan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEM heyetiyle de görüşmemesi dikkat çekti. Erdoğan, heyetin AKP ziyaretinde bulunmazken, partinin TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, Grup Başkanvekili Özlem Zengin kapıda karşılamıştı. Toplantıda Genel Başkan Vekili Efkan Ala ve AKP Parti Sözcüsü Ömer Çelik de yer almıştı. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “İYİ Parti, affedilmek istenen terör örgütünü ve sözde liderini, onları meşrulaştırmak isteyen sözcülerini, ortaklarını ve siyasi sorumluluğu olmayan heyetlerini hiçbir surette muhatap almayacaktır” sözleriyle kapıları kapattı.
DEM heyetine randevu verip vermeyeceği günlerce konuşulan CHP içinde “AK Parti’de genel başkan olarak İmralı heyetiyle Erdoğan görüşmezken, neden Türkiye’nin birinci partisi konumundaki CHP’nin görüşmesi genel başkan düzeyinde olsun?” görüşü gündeme geldi. Konu, partinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında ele alındı ve randevu verildi. Salı günü gerçekleşen ziyarette heyet üyeleri CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile 1 saat 35 dakika görüştü. Görüşmenin ardından açıklama yapan Özel, yeni sürece ilişkin endişeleri, olumlu ve olumsuz yönleri hep birlikte konuştuklarını söyleyerek, “şehitler” vurgusunda bulundu ve sürece ilişkin “yeni anayasa pazarlığı” şüphesi olmaması gerektiğini işaret etti. Özel, Meclis’te komisyon kurulması önerisini dile getirdi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde gerçekleşen görüşmenin ardından, “Bizim şu anki yönetim sistemimizi dikkate aldığımızda, Sayın Erdoğan’ın bütün bu süreçte kendi durduğu noktayı bir an önce netleştirmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan İmralı heyetinin ziyaretine ilişkin şeffaflık vurgusu yaparak, “Devlet bu işin neresinde bileniniz var mı? Cumhurbaşkanı neden kaçak güreşiyor?” diye konuştu.
Siyasi parti ziyaretlerine ilişkin TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları görüşmenin ardından “Biraz geçmiş tecrübeleri paylaştık. Yeni görüşmeler ışığında bizde olan bilgileri aktardık. Bu sürecin sonunda Selahattin (Demirtaş) Bey’i de ziyaret edeceğiz kapsamlı açıklamayı ondan sonra yapacağız” açıklamasında bulundu. Edinilen bilgiye göre, DEM heyeti, Selahattin Demirtaş’ı da ziyaret ettikten sonda siyasi partilerle görüşmelerini bir rapor haline getirerek, ikinci kez İmralı’ya gidecek. Öcalan ile yapılacak ikinci görüşmenin ardından kapsamlı bir açıklama yapılacağı belirtiliyor.
İmralı’ya da gidecekler
Siyasi parti turunu tamamlayan DEM heyeti, 11 Ocak Cumartesi günü önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı Edirne Cezaevi’nde, 12 Ocak Pazar günü ise önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ı Kandıra Cezaevi’nde ziyaret edecek. Bu ziyaretlerde heyette yer alan Ahmet Türk’te bulunacak. Heyet, önümüzdeki günlerde yeniden Abdullah Öcalan’ı ziyaret ettikten sonra kapsamlı bir açıklama yapılacak.
******
Ziyarette Öcalan ne demişti?
İmralı’daki görüşmenin ardından yapılan açıklamada, Öcalan’ın pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazır olduğu belirtilerek, “yaklaşımının genel çerçevesi” olarak adlandırılan bölümde önerileri şu şekilde sıralanmıştı: “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.
Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır. Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.
Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım. Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır. Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.”
*******
Amaç Anayasa’yı değiştirmek mi?
Muhalefet partileri, Meclis aritmetiğine de dikkat çekerek, Cumhur İttifakı’nın nihai hedeflerinden birinin Erdoğan’ın yeniden seçilmesini sağlamak olduğunu kaydediyor. Bunun için Anayasa’nın değiştirilmesi gerekiyor. Zira Bahçeli, 5 Kasım’daki grup konuşmasında Erdoğan’ın bir kez daha cumhurbaşkanı olması gerektiğini söyleyerek “Diyorlar ki Sayın Cumhurbaşkanımız seçtirmek için yol arıyormuşuz. Türkiye siyasi ve ekonomik olarak zirveye çıkarsa, Cumhurbaşkanımızın bir kez daha seçilmesi doğal olan değil midir? Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılı’nın güvencesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan tek seçenektir” demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev süresi yürürlükteki anayasaya göre iki dönemle sınırlı ve bu da 2028 yılında doluyor. Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesi için teknik olarak iki seçenek bulunuyor. Birincisi anayasayı değiştirerek görev süresi ile ilgili yeni düzenleme yapmak; ikincisi ise anayasanın 116. maddesine göre TBMM’de erken seçim kararı alınması.
Bu oylamalarda kritik sandalye sayısı ise 360. AKP (268) ile MHP’nin (47) şu andaki toplam sandalye sayısı 315. Bu çerçevede DEM Parti’nin Meclis’teki 57 sandalyesi hem erken seçim kararı alınmasında hem de anayasa değişikliği oylamasında kritik önem taşıyor. Anayasa değişikliğinin TBMM Genel Kurulu’ndan referanduma gidilerek geçmesi için 360, referanduma gerek kalmadan geçmesi için ise 400 oy gerekiyor.