Los Angeles Yangını: ABD’nin Kaliforniya eyaletinin en güzel şehirlerinden Los Angeles, yani Melekler şehri, 7 Ocak 2025’den beri süren yangınlardan kül olur ve zenginlere ait çoğu villa yanarken şehrin su depoları sayılan rezerv göllerinin özelleştirildiği ve İtfaiye Teşkilatının bütçesinden kısıntı yapılarak bütçenin büyük kısmının polis teşkilatına aktarıldığı gibi ağır iddialar, Amerikan televizyonlarında tartışılmaya başlandı. 150.000 kişinin evini terk etmesine neden olan bu tarihi yangında kaybolan servetin milyar Dolarları bulacağı ve sigorta şirketlerinin de büyük zorluklar altında olduğu da tartışmalar arasında.
Trump’ın yemin töreni: ABD rüzgarın etkisiyle de söndürülemeyen yangınla uğraşırken 47. seçilmiş Başkan Trump ve ekibi, yemin töreni hazırlıklarına son hızla devam etmekte. ABD’nde “country music” yani kırsal folk müziği tarzı şarkılarıyla tanınan şarkıcı Carrie Underwood, Güzel Amerika “America the Beautiful” şarkısını söyleyeceğini şimdiden açıkladı. Ayrıca Türkiye’de de tanınan 1970’lerin rock grubu Village People, LGBT haklarını savunan şarkıları YMCA’in yanısıra başka bestelerini de seslendirecekmiş. Törenler iki gün yani yemin töreni arifesi ve 20 Ocak yemin günü, yemek davetleri, havai fişek gösterileri konserler ile devam edecekmiş.
Tüm bu kutlamalar için Başkanlık seçimini kazandığı Kasım 2024’den bu yana Trump’a 200 milyon Dolar bağışta bulunulduğu 4 Ocak 2025 tarihli The New York Times’da belirtilmiş. Trump’ın sadece seçim kampanyasına Elon Musk’ın 270 milyon Dolar bağış yaptığı düşünülürse 78 yaşındaki Trump’ın “Amerika’yı Tekrar Mükemmel Yap” temalı seçim kampanyasının ne kadar iddialı olduğuna şüphe yok. İşadamı Elon Musk da boşuna baş tacı edilmedi…
ABD Başkanlık sisteminde yemin törenleri kutlamalarının diğer bir önemi de verilen siyasi mesajlar. Trump’ın karakteri nedeniyle bu sefer mesajlarının tüm dünyayı ilgilendireceği açık.
Yemin Törenine davet edilen Devlet ve Hükümet Başkanlarının bu törene katılmadıkları biliniyor. Trump’ın bu günlerde davet ettiği ÇHC Devlet Başkanı Xi Xinping’in bu davete katılmayacağı Çin makamlarınca açıklandı.
Türkiye’den bu törene kimin katılacağı şimdilik bilinmiyor. Trump’ın Demokratik Suriye Güçleri (DSG) lideri Mazlum Abdi Kobani ile PKK’nın uzantısı olduğu bilinen Rojava’daki Demokratik Birlik Partisi (PYG) lideri İlham Ahmet’i davet ettiği ve bu kişilerin vize işlemlerinin hızla yapıldığı Türk basınında yeraldı. Daha göreve başlamadan bu törene Suriye’den davet ettikleri ile Türkiye’ye mesajını gönderiyor derim. Tabii kapalı kapılar ardında onları kabul edeceğine şüphe yok. Uluslararası ilişkilerde “Arkadaşım, dostum” şeklindeki hitaplar film icabı olmaktan öteye gitmiyor. Esas olan ulusal çıkarlar. Tıpkı Trump’ın yaptığı gibi.
Trump’ın Mazlum Abdi ve İlham Ahmet’i davet etmesinin arkasındaki mesajlar ve Suriye’nin kuzeyinde sonradan ortaya çıkacak sonuçların ne olacağı artık bilinen bir gerçek. PYG arkasına ABD desteğini almışken Kandil’in de PYG’i takip edeceği şüphesiz. Türkiye’nin bu aşamada yapması gereken;
- Hukukun üstünlüğü
2.Yargı bağımsızlığı
- Demokratikleşme ilkelerini uygulaması olmalı.
Bu ilkeler ekonomide etkili olacağı gibi hem Türk hem Kürtlerin sorunlarını halledecek aynı zamanda sonucu belli olmayan girişimleri sona erdirecektir.
Trump Grönland’ı satın alabilecek mi?
Trump’ın bütün dünyayı şaşırtan Danimarka’ya ait ancak özerk bölgesi Grönland adasını satın almak istemesi, Panama Kanalı ve Kanada’yı ABD sınırlarına dahil etmek arzusu dünyayı şaşırtan ve de korkutan açıklamaların başında geliyor.
Toprak satın alma hevesinin Trump’la başlamadığı tarihteki örneklerinden anlaşılıyor. Başkan Thomas Jefferson, 1803’de Louisiana’yı Amerikan topraklarına katarak ülkeyi iki misli büyütüyor. 64 yıl sonra ABD Dışişleri Bakanı William Seward, Rusya’dan Alaska’yı 7,2 milyon Dolara bugünkü parayla 162 milyon Dolara satın alarak ABD’yi daha da büyütüyor. Bugün ABD’ndeki tarihçiler tarafından büyük bir başarı olarak yorumlanan bu satın alma ve toprak ilhakından Trump ve ekibinin haberi olduğunu düşünüyorum. Ancak bugünkü dünyamızda devletlerce bu tür satın alma tekliflerinin 1800’lerdeki gibi kabul görmeyeceği açık. Bu nedenle de Avrupalı devlet liderleri yaptıkları açıklamalarda satın almanın ve Kanada’ya yapılan teklif gibi ABD’ne ilhakın imkansız olduğunu, Kanada ve Grönland’ın savunma sistemlerinin koruması altında olduklarını açıklayarak Trump’a ilk mesajlarını gönderdiler.
Şimdi tüm dünya ve Türkiye 20 Ocak 2025 sonrasını merak ve heyecanla bekliyor. Bu arada Trump’ın “Rehineler yemin törenine kadar verilmezse Orta Doğuyu cehenneme çeviririm” tehdidi işe yaramış olmalı ki Hamas ve İsrail, Katar’ın başkenti Doha’da aynı odada olmasalar bile aynı binada ateşkese iyice yaklaştılar. Katar Dışişleri Bakanının arabuluculuğunu yaptığı ateşkes anlaşması önümüzdeki günlerde imzalanabilir. Malum İsrail Suriye’de devam eden yoğun yerleşme çabalarını sona erdirmek üzere.
Bu koşullarda akl-ı selimin, ekibine ve Trump’a doğru kararlar aldırmasını dilemekten başka elimizden başka bir şey gelmiyor.