31 Mart 2024’te yapılan seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte İstanbul’un 39 belediyesinden 26’sını kazanmıştı. Seçimin üzerinden daha bir yıl geçmeden İstanbul’daki 26 belediye başkanından 3’ü haklarında kesinleşmiş bir yargı süreci olmadan cezaevinde bulunuyor. İstanbul’da ardı arkası kesilmeyen soruşturmalar CHP İl Başkanlığı’na uzandı. İl Başkanı Özgür Çelik hakkında İBB Başkanı İmamoğlu’nun ifadeye çağrıldığı günle ilgili “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet” etmekten soruşturma başlatıldı. Bir soruşturma da CHP İstanbul İl Kongresi seçimlerine hile karıştırıldığı ve seçim kanuna muhalefet edildiği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Siyasiler soruşturmaya tepkili.
CHP’li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Pazartesi günü çıkarıldığı Beykoz Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından “ihaleye fesat karıştırmak” suçlamasıyla tutuklandı. İçişleri Bakanlığı, Alaattin Köseler’in görevden uzaklaştırıldığını açıkladı.
Köseler ile birlikte toplam 13 kişi tutuklanırken 5 kişi adli kontrol ile serbest bırakıldı. Köseler, aralarında özel kalem müdürünün de yer aldığı 20 kişiyle birlikte 27 Şubat’ta gözaltına alınmış, sonrasında da iki kişi daha gözaltına alınmıştı. Şüpheliler dört günlük gözaltı süresinin bitmesiyle bu sabah adliye sevk edilmişti.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim 2024’te “terör örgütü üyesi olmak” suçlaması ile tutuklandıktan sonra İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy, belediyeye olarak kayyum atandı. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, yaklaşık dört aydır Silivri Cezaevi’nde bulunuyor.
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ise 17 Ocak’ta “ihaleye fesat karıştırmak” suçundan tutuklanmıştı. Bu tutuklama ile birlikte İstanbul’da tutuklanan CHP’li belediye başkanı sayısı üçe yükseldi.
Medya AŞ’ye operasyon
İktidarın İstanbul’da CHP’li belediyelere yönelik operasyonlarına hafta başında bir yenisi eklendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Medya AŞ’nin muhasebe kayıtlarının olduğu bilgisayara el konuldu.
Edinilen bilgiye göre İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı geçen hafta İBB’ye bağlı Medya AŞ’nin ihalelerini gerekçe göstererek harekete geçti. Medya AŞ’den ihale alan 21 şirketle ilgili bilgi ve belge talep edildi. Bu hamlenin ardından bugün de polisler Medya AŞ’ye gitti, muhasebe kayıtlarının bulunduğu bilgisayara el koydu.
CHP TBMM Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, Medya AŞ operasyonunun da Ekrem İmamoğlu’nun önünü kesme arayışında yeni bir adım olduğunu belirtti. Günaydın, “Şu ana kadar Ekrem İmamoğlu hakkında toplam 25 yıla kadar hapis cezası ve beş kez siyasi yasak talepli soruşturma kovuşturma süreçleri var. En son bugün de basın toplantısına konu olan son derece haksız bir diploma soruşturması var. İstanbul’da üç Cumhuriyet Halk Partili belediye an itibari ile belediye başkanının tutukluluğu söz konusu. Bunun yanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerine yönelik bir süreç yürütüyorlar. Medya AŞ’ye yönelik zaten bu adamı attılar. Bunu biliyoruz bu süreçlerin hukukla uzaktan yakından alakası yok. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan en güçlü rakibini saf dışı etmeye çalışıyor. Türkiye’de artık Ekrem İmamoğlu’nun katılamadığı bir seçimin serbest ve özgür bir seçim olduğundan söz edilemez. Eğer Erdoğan rakibine faul yaparak seçim kazanacağını düşünüyorsa bu memleketi bu tip bir memleket olmadığını yaşayarak görecek” dedi.
İl başkanına da soruşturma
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik hakkında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Çağlayan Adliyesi’nde ifadeye çağrıldığı 31 Ocak günü adliye önünde yaşanan olaylarla ilgili “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet” etmekten soruşturma başlatıldı. Çelik katıldığı bir televizyon yayınında hakkında soruşturma açıldığını doğrulayarak İstanbul Emniyeti tarafından ifadeye çağrıldığını söyledi.
Çelik, “Benim de içerisinde olduğum 20 arkadaşıma yönelik bir soruşturma açıldı. Fakat burada Beykoz’daki süreci takip ettiğimiz için ben ifade vermeye gidemedim” dedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Beykoz Belediyesi önünde tutuklanan CHP’li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ile alakalı süreci takip ettiği esnada, hakkında açılan soruşturma ile ilgili ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmede bulundu. Çelik, “Bu soruşturmanın sebebi, 31 Ocak’ta Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nu Çağlayan’da ifadeye davet etmişlerdi ve kendisi bir ifade vermek için Çağlayan Adliyesi’ne gitmişti. O gün de oraya binlerce kişi gelmişti. Benim de içerisinde olduğum 20 arkadaşıma yönelik bir soruşturma açıldı. İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanımızın da içerisinde olduğu 20 arkadaşımıza bir soruşturma açıldı. Bu soruşturmayı, toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa muhalefet etmekten açtılar” diye konuştu.
“Sebebi, koltuğunu kaybetme korkusu”
Beykoz’da açıkhava toplantısında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beykoz Belediye Başkanı’na destek verirken CHP’li belediyelere dönük operasyonların hukuksuzluk içerdiğini söyledi.
İmamoğlu, “Alaattin Köseler Başkanımız ve arkadaşları, belki şu an gözaltında. Beşiktaş ve Esenyurt Belediye Başkanımız, ne yazık ki haftalardır, aylardır hapiste. Bu sıkıntıları bize çektiriyorlar. Milletimiz şunu biliyor; orada bir haksızlık, hukuksuzluk var diye bu zulüm çektirilmiyor. Niye çektiriliyor biliyor musunuz? Yapılmasının tek sebebi var. Koltuğunu kaybetme korkusu. Halk önüne gelecek olan ilk sandıkta ne yapacak biliyor musun? Bunları evlerine gönderecek, evlerine. Millet, bunlardan usandı. Hep birlikte hukuksuzluğa karşıda mücadele edeceğiz. Direncimizi ortaya koyacağız” demişti.
“Silivri’de yatacak yer kalmaz”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, operasyonların siyasi olduğunu belirtti. Özel, şunları söyledi: “Kim ki bu iktidarı rahatsız ediyor karşısına yargı sopasıyla dikiliyorlar. Bugün itibriyle İstanbul’un seçilmiş 3 belediye başkanı Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ın yanına maalesef Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’i de yolladılar. Alaattin Başkan’ın suçu Beykoz gibi bir ilçeyi daha önce belediye başkanlığı yaptığı bir ilçeyi bu kez AK Parti’nin elinden alıp CHP’li bir belediye yapmak. Dün çok sayıda yerel yönetici Alaattin başkanın muhatap olduğu sorular ve verilen kararı görünce şunu söylediler. Bu soruların sorulup da alınan cevaplarla eğer bu memlekette hukuk devleti olsa bir tane AK Partili bir tane MHP’li belediye başkanı sokakta olamaz. Hepsi birden Silivri’de yatacak yer kalmaz. Hepsi birden Silivri’de olurlar.
Ankara’da 97, İstanbul’da 37 dosya
Adalet Bakanı uzatılan her teybe aynı cevabı veriyor. ‘Türkiye hukuk devletidir. Yasalar karşısında herkes eşittir. Herkes yasaların dediğine, mahkemenin kararına uymakla yükümlüdür.’ Öyle mi öyle mi Adalet Bakanı. İstanbul’u AK Parti’den aldık. 37 dosya. 4 başı mamur 37 büyük yolsuzluk dosyası. Süleyman Soylu denen zat o gün İçişleri Bakanı. Geldi. 37 dosyanın 33’üne el koydu. Bu yolsuzluk dosyaları bundan sonra İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturulacak. Nerede o dosyalar? Birine işlem yapılmış mı? 4 başı mamur yolsuzluk dosyalarını aldı. Üstüne oturdu. Adaletin kanunu kuruttu. Şimdi de ortalıkta yok.
Tabii Ankara’nın kimden alındığının ve hangi dönemin sorgulandığının da farkında olalım. Melih Gökçek dönemine dair tam 97 dosya. 97 büyük yolsuzluk dosyası var. Kapağını açan var mı? Hesabını soran var mı? Bu yolsuzluk dosyaları üzerinden bir kelime konuşan var mı?