Konak’ın, İzmir’in merkezi olması sebebiyle yapılan her değişikliğin kentin kimliğine büyük katkı sağladığını dile getiren Başkan Mutlu, “Kentsel dönüşümü mutlaka sağlamalıyız. Bu dönüşüm Yeşildere’den başlayacak. Göreceksiniz bu kentsel dönüşüm, İzmir’e de büyük moral olacak” dedi.
- 11 Aydır Konak Belediyesi’ne başkanlık ediyorsunuz. Sizce ilçenin en büyük sorunu nedir?
Konak, İzmir’in merkezi… Buraya yapılacak her dokunuş İzmir’e mal oluyor. Bu sebeple her şeyden önce kent merkezindeki dönüşümü sağlamamız gerekiyor. Tabii ki kentsel dönüşümden bahsederken bir binanın yıkılıp yerine yenisinin dikilmesinden bahsetmiyoruz.
- Peki başkanım özellikle bu kentsel dönüşüm konusunda size daha detaylı bir şey sormak istiyorum. Bir mimar olarak bilirsiniz ki insanlar kesinlikle bağlı bulundukları mekânlardan farklı bir düşünce geliştiremezler. Sizin bu dönüşüm noktasında, projelerde önceliğiniz ne olacak?
Sadece bina yapmak anlamında değil; bir kimlik kazandırma ve yeni bir düşünce aşılama noktasında çalışıyoruz. Zaten biz kentsel dönüşümü bina dönüşümü gibi görmüyoruz. Şu an eskiler yıkılıyor, yerine yenisi yapılıyor ama kentsel dönüşüm aslında bir şans. Gerçekten iyi bir mekânsal kaliteyi yakalamak gerekiyor. Bunun için de 660 hektarlık, yaklaşık 100 bin kişinin yaşadığı çok uygun bir alan var. Bir kent aslında. Parklarıyla, yeşil alanlarıyla sosyal donatılarıyla bir kentin planlı bir şekilde inşa edilmesinin gerekliliğinden bahsediyoruz. Yeşildere, kente giriş noktası olduğu için imaj açısından gelenleri olumsuz etkiliyor. Öte yandan kentin merkezine inilen İkiçeşmelik, burada yer alan Havra Sokağı, Alsancak’ta bulunan Sevgi Yolu ve Kıbrıs Şehitleri’nin arka sokaklarında da esnafımızla anlaşarak, ortak bir mutabakatla düzenleme yapılması şart.
- İzmir kent merkezi, Mustafa Kemal Atatürk tarafından yaptırılan planlarda 250 bin nüfuslu olarak tasarlanmıştı diye hatırlıyorum. Yalnız günümüzdeki nüfus yoğunluğu bunun çok üzerinde. Bu kentsel dönüşüm için sizi zorlamayacak mı?
Zaten şu an bölgelerimizin dönüşümündeki en büyük problem o. 660 hektarlık alanda 100 bin kişinin yaşıyor olması müthiş bir sıkışıklık. Tabii ki o zorluyor. Mesela o bölgede belediyenin elinde arazi yok. Büyük araziler olsa ve sosyal konutlara dönüştürebilseniz dönüşüm de hızlanacak. Bu büyüklük, belediyenin bütçesini aşacak bir noktada. Zaten biz sadece planlama ve uygulamalarını yapıyoruz. Hak sahipleri sonrasında kooperatifleşme ya da dernekleşme şeklinde kendilerine en uygun gelen koşullarda gerçekleştirecek. Elbette burası çok büyük bir alan ama bir şekilde başlamak gerekli. Yakın zamanda bu başlayacaktır ve göreceksiniz burası yapılmaya başlayınca İzmir’e de büyük bir moral olacaktır.
- İzmir’in en simge noktalarından İkiçeşmelik Caddesi ve Havra Sokağı’ndan bahsettiniz başkanım. Burayla ilgili planlarınız nelerdir?
Şu an çalışma başlattığımız 3 önemli nokta var. Bunlardan birisi de İkiçeşmelik; benim mutlaka düzenlenmesini istediğim bir yer. Biz müthiş bir tarihi zenginliğin üzerinde yaşıyoruz. O yüzden oralar ön plana çıkarılıp, kente kazandırılması gereken alanlar. İkiçeşmelik Caddesi’ndeki kaldırım işgalleri ile ciddi bir mücadele veriyoruz. Kurallara uymayan tenteleri sökerek kötü görüntüyü ortadan kaldırıyoruz. Havra Sokağı’nda Büyükşehir Belediyemiz ve Gıda Mühendisleri Odası ile ortak bir çalışma yaptık. Esnafa hijyen kurallarına uygun bir şekilde satış yapmaları için tebligat dağıtımı başladı. Oradan kötü kokunun kaldırılması ve işgaliyenin düzenlenmesi gerekiyor. Sevgi Yolu’nda, yola doğru çok taşma var. Hoş olmayan bir görüntü ortaya çıkıyor. Esnafımızla bir araya gelerek taleplerini dinledik. Onlar da iş yapamamaktan şikâyetçi. Dolayısıyla alanı biraz düzenlemek istiyoruz. Belediyeden de kaynaklanan eksikleri tespit ettik. Havuzlar çalışmıyordu, çalıştırdık. Yeşil alanlara dokunduk, çevre düzenlemesini sağladık ve pergola yaptık.
- Bir mimar olarak şehrin sokaklarında gezerken gördükleriniz eminim ki bizim gözümüzle gördüğümüzden farklıdır. Her bir sokağa bakarken aklınızdan daha iyi nasıl olacağına dair planlar mutlaka geçiyordur. Nasıl bir Konak hayal ediyorsunuz bunu paylaşabilir misiniz?
Konak’ta kaldırımı, tentesi ve yeşil alanlarıyla bir bütün olarak bazı sokaklar yeniden yapılacak şekilde tasarlandı. Bunları en kısa zamanda yapıp ‘bizim hayal ettiğimiz kent bu’ diyerek göstermek istiyoruz.
- Başkanım bu hayalinizdeki sokakları nerede göreceğiz onu da paylaşmanız mümkün mü?
Sürpriz olsun istiyoruz. Ama en azından şunu belirtebilirim; özellikle Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin arka sokakları. Oralar için bir tasarım yapıldı.
- Alsancak’taki o sokaklardaki masaları bir ara kaldıracağım demiştiniz başkanım? O konu ne oldu? Esnaf o masalar için bir işgaliye ödüyor ayrıca sanırım. Bu da bir gelir aslında belediyeye.
Biz bir yönetmenlik hazırladık. Sokaklarda tekerlekli sandalye ile ya da bebek arabasıyla insanların geçişine izin verecek şekilde dolaşmanın mümkün olması gerekiyor. Çünkü sonuçta Akdeniz şehriyiz. Sokakta yiyip içmeyi seviyoruz ama yaya geçişini de engellemeyecek şekilde bunu sağlamalıyız. Esnafımızla düzenli toplantılara başlıyoruz. Onları da ikna ederek bir düzen sağlayacağız. Kaldırım işgali konusunda biz oradan gelecek gelire değil şehrin düzenine, vatandaşlarımızın yaşam standartlarının yükseltilmesine odaklanıyoruz.
- Başkanım hepimizin hissettiği yaşadığı bir ekonomik sıkıntı var. Bu noktada birçok belediye asli görevi olmamasına rağmen vatandaşlara destek olmak için birçok sosyal destek programı uyguluyor. Konak’da dar gelirli vatandaşlarımızın yoğun olduğu bir ilçe. Siz ne gibi sosyal destek programları uyguluyorsunuz?
Her belediyede olduğu gibi gıda desteği, kıyafet desteğimiz var. Her hafta yüzlerce insanın ücretsiz faydalandığı Giysi Market’imizde yer alan kıyafetlerin hiçbiri ikinci el değil. Gelinlikten bebek kıyafetine kadar içerisinde her şey var. Kullanılabilir durumdaki ihtiyaç fazlası ev eşyalarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilmek için İkinci El Eşya Hattı kurduk. Bazen sıfır eşyalar da gelebiliyor. Komşularımız sosyal anlamda hangi desteğe ihtiyaç duyuyorsa tüm gücümüzle yanlarında olmaya çalışıyoruz. Göreve gelir gelmez hizmete açtığımız Psikososyal Destek Merkezi’mizde komşularımız kendilerini yalnız hissetmesin diye ücretsiz psikolojik destek sağlıyoruz. Evleri dolaşarak ücretsiz sağlık danışmanlığı veriyoruz. Bünyemizi dahil ettiğimiz diş hekimimiz, gerekli araçlar sağlandıktan sonra en kısa zamanda hizmet vermeye başlayacak. Engelli vatandaşlarımız için onları evlerinden alıp gideceği yere götüren servislerimiz var.
- Kadınların iş hayatına katılımlarını sağlamak için yaptığınız çalışmalar var mı?
‘İş’te Konak’ adını verdiğimiz bir personel istihdam ofisimizi çok önemsiyoruz. Bu merkezimizde iş arayan komşularımızı, İzmir’deki iş olanaklarıyla buluşturuyoruz. Şimdiye kadar bu portal sayesinde iş bulan kişilerin yarıya yakını kadınlardan oluşuyor. Çocuğunu bırakacak bir yeri olmadığı için çalışamayan anneler olduğunu biliyoruz. Onların üzerindeki bakım yükünü hafifletmek için ücretsiz 11 merkezde hizmet veren Mutlu Çocuklar Oyun Evlerimiz var. Kadınların öğrenerek özgürleşmesine aracı olmak amacıyla meslek edindirme kursları düzenliyoruz. Yakın zamanda İnci Vakfı ile ortak bir proje başlattık. Erkek mesleği olarak bilinen CNC operatörlüğü alanında iş garantili eğitim alıyorlar. Onun dışında dikiş atölyemiz var. Orada terzi olarak yetiştiriliyorlar. Halk eğitimle iş birliğiyle düzenlenen meslek ve hobi kurslarımız var. İlçemizin farklı noktalarında yer alan parklarımızda kadınların el emeği ürünlerini sergileyerek satış yapma imkanı bulduğu kermesler düzenliyoruz. Bu arada kendi müzik grubumuzu kurduk. O beş kişilik grubumuz da kermeslerde sahne alıyor. Hem kadınlara bir gelir oluyor, hem de eğlenme imkanı buluyorlar.
- Kreşten bahsettiniz başkanım. Gerçekten kadınların iş hayatında kariyerlerinin gelişiminde çok önemli bir konu. Bunu biraz daha açabilir misiniz?
Oyun Evlerimizden şu an 350 çocuğumuz faydalanıyor. Çok yakında bu sayı 400’e çıkacak ve gitgide artacak. 350 öğrencimiz hiçbir ücret ödemeden öğle yemeği dâhil eğitim alıyorlar. Bugün özel kreşlerin fiyatları 18 -20 bin TL civarı. O yüzden bu hizmetimizin yaygınlaşmasını çok önemsiyorum. Bu süreçte bağışçılarımızın desteği de her zaman bizimle. Eğitim materyalleri için uluslararası kuruluşlara başvuru yapıyoruz. Öğretmenlerimizin hepsi sınavla işe alındı, hepsinin liyakatine çok güveniyorum.
- Başkanım anlattıklarınızdan benim gördüğüm, “Siz birlikte yönetmek” deyimini bir söylem olarak kullanmaktan çok öteye geçmişsiniz. Bunu başarmışsınız. Gerek sivil toplum kuruluşları gerek hemşehrilerinizle belediyeyi bir koordinatör olarak kullanarak birçok projeyi el ele hayata geçirmişsiniz. Bunun sırrı nedir?
Ben seçimden önce de hep şunu söyledim. Belediye başkanlığının bir ekip işi olduğuna inanıyorum. Bunu yıllar içerisinde bulunduğum farklı görevlerde de gözlemleme fırsatım oldu. İşinin ehli insanlarla çalışmayı çok seviyorum. Ekip arkadaşlarınız iyiyse siz de iyi oluyorsunuz. 20 yıl yöneticilik yaptım ve ekibim çok iyi olduğu için seçildim. Ekrem İmamoğlu örneği gibi. Ekibiniz iyiyse siz çok başarılı olursunuz. İmamoğlu’nun ekibindekiler bugün ilçelerde belediye başkanlığı yapıyor.
- Başkanım ekip ve liyakat konusuna da değinmişken, belediye de kaç personel çalışıyor?
Belediyemizde personel sayımız 2 bin. Göreve geldiğim günden beri bu sayıyı da artırmamaya çalışıyorum. Sadece emekli olanların yerine personel istihdam ediyoruz. Keyfe keder hiç kimseyi almıyoruz, almadık da. Gerçekten nokta atışı işimize yarayacak personeli özenle seçiyoruz. Genelde de temizlik elemanı aldık şu ana kadar. Ustalarımız emekli oldu, ulaşımda, kademede onların yerine aldık. Personel sayımız yeterli görünse de maalesef nitelikli personel sayımız düşük. Şimdi eğitimler açıyoruz. Personelimizin kendisini geliştirmesi sağlayacağız. Bunun için çaba sarf edeceğiz. Çünkü yeni alamayız. Alamayacağımıza göre bu havuzun içindeki herkesin en verimli şekilde çalışıyor olması lazım.
- Kendinizi değerlendirecek olursanız mutlaka göreve gelmeden önce bir yol haritası vardır. Yaklaşık bir yıl bir süre geçti. Bu bir yıllık sürede yapmak isteyip yapamadığınız, sizden kaynaklanmayan başka bir sebepten gerçekleştiremediğiniz bir hizmet var mı?
Daha hızlı olmasını umduğum şeyler, o hızda gitmiyor. Bu insanı biraz demoralize ediyor. Yavaşlık benim tabiatıma uygun değil. Ben her şey çok çabuk olsun istiyorum. Tabii ki burada bir bürokrasi ve yılların alışkanlığı var. Onları aşmakta biraz zorlanıyoruz. Bir de ekonomik olarak çok büyük bir baskı altındayız. Yapmak istediğimiz çok şey var ama bütçeye göre hareket ediyoruz. Son 4 aydır İller Bankası’ndan paramız ortalama 30 milyon kesilerek geliyor.
- Yaklaşık 100 milyon TL eder. Bu büyük bir rakam sizi çok etkilemiyor mu?
Bu da bizi etkiliyor tabii ki. Az bir rakam değil bizim bütçemizde. Ama ben kendime de, vatandaşlarıma da, partime de söz verdim. Oturup sızlanmak hiç bana göre değil. Hayatımda hiç öyle olmadım. Başka türlü yapacağız bir çare, çözüm bulacağız. Mesela festival yaptık. Sahneleri biz kurduk, dedik ki İzmirli sanatçılara gelin. Sahne bizden, konser sizden. Bu bir paylaşım ve dayanışmadır. Biz onları tanıttık, onlar da bize dayanışma gösterdiler ve Alsancak’ta bir neşe yarattık. Bu bizim için çok önemliydi çünkü pandemiden beri hepimizin üzerinde bir pus var. Bunu pandemi olarak tanımlayayım ama başka şeyler de var. Neşemizi çaldılar ama bizim neşemizi kimse alamaz dedik. Altını tekrar çizmek istiyorum. Hiçbir ücret almadan sahneye çıkan ve bizi destekleyen tüm sanatçılarımıza bir kez daha teşekkür ederim.
- Başkanım son bir sorum daha olacak. Yine bir İzmirli olarak, ben gazeteci olarak bile Konak Belediye Başkanlığı’nda böyle geçmişe döndüğümde kim kimden önceydi, sonraydı hatırlamak da zorlanıyorum. Neredeyse her seçimde başkanı değişen bir ilçe. Siz 5 yıl gibi bir süreyi yeterli görüyor musunuz?
Açıkçası önce bu dönemi hakkıyla yapmak istiyoruz. Sonrasını hayal etmek için önce insanlara “İyi yapıyor” dedirtmek lazım. Zaman çok çabuk geçiyor. Belediye gibi köklü kuruluşların kurumsallaşmış olması gerekiyor. En azından pek çok çalışmanızın artık kurumsal olarak kim gelirse gelsin devam edebiliyor olmasını sağlamak gerekiyor. Konak’ta bu kurumsallaşmayı sağlayabilmek için ciddi çaba sarf ediyoruz.