İAOSB yeni yatırımlarla büyümeyi hedefliyor

Cenk Karace, 2 yıllık başkanlık süresince gerçekleştirdikleri projelerini ve gelecek planlarını Gözlem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin Gürel ile paylaştı.

İzmir’in sanayi üretim merkezlerinden biri olarak görülen İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB), sanayi yatırımlarının yanı sıra bölgenin sosyal yapısına katkı sağlayacak projelerle de dikkat çekiyor. Son yıllarda önemli bir dönüşüm içerisinde olan İAOSB, yeşil OSB sertifikası için çalışmalarını yürütüyor. İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace, 2 yıllık başkanlık sürecinde gerçekleştirdikleri çalışmalar ile yeni hedeflerini Gözlem Gazetesi’ne anlattı. İAOSB’nin mevcut istihdamının yüzde 44’ünden fazlasının kadın çalışanların oluşturduğuna dikkat çeken Karace, bu başarıyı getiren ayrıntıları da anlattı. Atık suyun tamamen kullanılabileceği yeni sistemleri ile büyüme alanına kurmak istedikleri silikon vadisi benzeri, tamamen bacasız ve yüksek katma değerli çevre dostu projelerini de paylaşan Karace, 2 yıllık sürede birçok projeyi tamamlama aşamasına geldiklerini ve 2025’in İAOSB için açılışlar yılı olacağına vurgu yaptı.

  • Yeni OSB Uygulama Yönetmeliği’nde bir takım sıkıntılar vardı. Başvuru tarihleri uzatılmadı ve 31 Ocak’ta son buldu. Yasada gelinen son nokta nedir?

Yani yasada batıdaki OSB’ler için burada metrekare tahsis fiyatları daha yüksek olduğu için haliyle bir adaletsizlik oldu. Van’da 10 bin metrekare bir fabrika bir sene uzatma alıp bunun için 100 bin TL öderken, bizim bölgemizde bu iş 5-6 milyon TL’lere gitmeye başladı. Bu durumu EBSO meclisinde dile getirdik. Ankara’ya giderek, düşüncelerimizi anlattık. Şu an olması gereken noktaya geldi diyebiliriz. Yani ruhsatlar için bedeli, 10 binde 5’e düşürdüler. Bu makul bir ücret.

Bir de 6 ay ödemesiz ek süre verdiler. Şu an bakanlıkta imzada. Biz bunun bir 12 aya uzayabileceğini düşünenlerdeniz. Bu bir taahhüt değil ama bakan yardımcımız seçeneklerin içinde bu da var dedi. Bakan bey henüz imzalamadı. Yakında ücretsiz 6 ay, 12 aya çıkmıştır denirse şaşırmayacağız.

  • Hem Avrupa Birliği (AB) Yeşil Dönüşüm Mutabakatı’nı sağlamak açısından, hem de enerji maliyetlerini düşürüp, rekabet gücünü arttırabilmek için özellikle İAOSB’deki yatırımcılardan, fabrika çatılarına kurulacak güneş panelleri için çok büyük bir talep var. O konuyla ilgili bir gelişme yaşandı mı?

Bu konu çok taraflı, karman çorman bir durum. Enerjiyi üretenler var, bu enerjiyi iletenler var, bir de bunu kullananlar var. Sanayi elektriği çok tüketen bir kesim. Sanayicinin kendi çatısına güneş enerjisi vb. yeşil enerji üretimi yapacak bir sistem kurma kabiliyeti de var. Örneğin ben geçmiş zamanda kurmuştum. 3 fabrikamın 2’sinde güneş enerji sistemleri var. Kurduğum sistemle ürettiğim elektrik 3 fabrikama da yetiyor. Ben elektrik üreticilerine para kazandırmıyorum. Ama yeni bir yatırımcı bunu yapamıyor. Çünkü OSB’lerde mevcut kurulu gücün yüzde 10’undan fazla, sanayicinin fabrika çatısına güneş enerjisi kurmasına izin verilmiyor. İAOSB olarak biz zaten yüzde 10’u çoktan tamamladık.

Fakat bizlerin hem maliyetleri azaltarak rekabet gücümüzü artırmak, hem de AB mutabakatına uyum sağlamak için bir an önce yeşil dönüşümü hızlandırmamız gerek. Bu konu, tüm taraflarının bir araya geldiği, herkesin beklentisinin ve ihtiyaçlarının dikkate alındığı bir yuvarlak masa toplantısıyla ele alınmalı. Örneğin ben Anadolu’da gösterilen bir yere kurduğum santralden, sisteme verdiğim enerji karşılığında mahsuplaşabilmeliyim. Bu konunun tüm tarafların uzlaşısıyla artık çözüme kavuşturulması gerekiyor.

Günlük 100 tanker su tasarrufu sağlanacak

  • Elektrikten ve özellikle AB Mutabakatı’ndan bahsetmişken su konusuna da değinmek gerekiyor sanırım. Çünkü sanayi suyun çok kullanıldığı bir alan ve su tasarrufu da önemli. Bu konuda bir önleminiz var mı?

Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bilhassa bu konu özelinde her gün iletişim halindeyiz. Onlar zaten her an bizim atıkları görebiliyorlar. Bunu ölçen elektronik bir sistemimiz var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu sisteme online bağlı her zaman. Örnek vermek gerekirse belediyeninki mesela online değil onu biliyoruz. Bu arada belirtmek isterim belediyenin yaptığı arıtma tesisi de çok doğru bir yatırım. İnşallah 5. fazı da yaparlar.

Ayrıca bu konu açılmışken bir haberi daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz şu an kullanılan suyu arıttıktan sonra, yasal çerçevelerde kirlilik oluşturmayacak bir şekilde, denize deşarj ediyoruz. Burada bir kirlilik yok, zaten dediğim gibi online olarak her an izleniyor. Ama dedik ki biz bu suyu denize de vermeyelim. Evet maddi olarak bir avantaj sağlamayacak bize ama bunu çevre bilinciyle, geleceğimiz korumak adına nasıl daha sağlıklı bir hâle çevirebiliriz diye düşündük. Dünya Bankası ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı desteğinde bir proje hazırladık. Şimdi arıtıldıktan sonra denize deşarj edilecek suyu deşarj etmeyeceğiz, onu tekrar ters ozmoz ile tamamen saf su haline getirip, sanayiciye tekrar tekrar geri vereceğiz. Biz burada her gün 2 bin ton su yani 100 tanker arıtıyoruz. Bu da demek oluyor ki her gün 100 tanker su kazanacağız diyebilirim. Bu sistemi inşa ediyoruz. Bu sene sonun kadar tamamlanacak. Bütün şebekeler, sistemler tesisatlar yapıldı.

Kadın çalışanlar için sağlıktan eğitime özel hizmetler sunuluyor

  • İAOSB özeline gelecek olursak, toplam kaç çalışan var? Ne büyüklükte bir istihdam sağlıyorsunuz?

Yaklaşık 3 ay önceki rakamımız 54 bin 600. Çalışan sayımız 54-55 bin arasında gidip geliyor. Bunun en sevindirici tarafı ise 24 bin çalışanımızın kadın olması. Çalışanlarımızın yüzde 44’ten fazlası kadın.

  • Bir OSB’de bu kadar çok kadın istihdamının olması sevindirici. Bu başarıyı nasıl sağladınız?

Kadın çalışanların en çok zorlandıkları konu çocuk. İAOSB olarak bizim burada bir anaokulumuz var. Biz oranın işleticisinden kira almıyoruz onlarda bu bedeli velilerimizden istemiyor. Bununla da yetinmedik. Çünkü kadın çalışanlar, bebeği sahiplenecek bir büyükleri yoksa, doğumdan sonra çalışma hayatından kopuyor. Bunu engellemek için de bir kreş ihalesini yaptık. Müteahhit çalışmaya başladı. Bu kreşi de Millî eğitime devretmek üzere yapıyoruz. Kreşin de aylık 3-4 bin TL gibi çok ekonomik bir ücreti olacak. Öğrenci kapasitesini de tamamen İAOSB içinde yaptığımız ihtiyaç analiziyle belirledik. Kreşimizin kapasitesi yeterli olacak. Temmuz’da bu kreşimizi açıyoruz. Zaten kreş açıldı mı kadının da iş hayatındaki önü açılacak.

Kadınları önemsiyoruz. Çok güçlü bir kadınlar kulübümüz var. Hemen hemen her ay bir aktivite yapıyorlar.  Kadın çalışanlarımıza yönelik İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte kadınları yakından ilgilendiren bir takım işte rahim taramaları, meme taramaları falan ücretsiz yapılıyor. Geçen sene de bunu yapmıştık. Dört hanımefendiyi, başlangıç seviyesinde yakaladık. Tedavileri de başarılı bir şekilde yapıldı. Kadın kulübümüz ayrıca gerçekleştirdikleri ücretli etkinliklerden de elde ettikleri gelirle, Çiğli’de bine yakın yardıma muhtaç çocukları giydirdi. Otistik öğrencilerin okulunu sıvattı, boyattı, yeniledi. Birçok öğrenciye de burs sağlıyorlar.

  • Kreş inşaatından bahsetmişken, EBSO Binası inşaatı da devam ediyor. O inşaat ne durumda?

EBSO binası bitmek üzere. Binanın yüzde 90’ı tamamlandı. Şahane bir bina yaptık. Çok güzel bir genel kurul oturum salonu oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi ses uzmanları yaptı içini. Ayrıca itfaiye binamızı da yapıyoruz. Eskisi 2 araçlıktı, onu 4 araca çevirdik, kimyasal yangın için özel araç yeri onu da ekledik. Bitmek üzere. Yakın zamanda Büyükşehir’e devrini yapacağız.

Bölgenin Siber Güvenliği’ni de sağlayacak

Onun dışında bir Data Center yapıyoruz. Şimdi buradaki sanayicinin, benim de başka fabrikalarında bilgileri işte İstanbul’da orada başka serverlarda saklanıyor. Yani bunun içinde ciddi paralar ödüyoruz. Güvenliğine de ayrı paralar ödüyoruz. Şimdi biz bu Data Center’ı, çok hızlı bir şekilde, hem veri hem internet ulaşımına izin verecek bir altyapıyla kurma kararı aldık. Bununla ilgili bir bina yapacağız. Çok güzel büyük iki tane server geliyor. Biri yedek, biri ana server olmak üzere. Organizede ya da organize dışından anlaştığımız firmaların verilerinin saklandığı bir Data Center olacak. Ayrıca kurumların siber güvenliğini de sağlayacağız. Burada fiber teknolojiyle kuracağımız bu alt yapı ile server inanılmaz hızlı ve güvenli olacak. Şöyle örnek vereyim bugün İAOSB bir fiber kabloda 8-10 tel ile iletişim sağlarken, hem de başka şehirde bir server üzerinden, biz bu tel sayısını 280’e çıkarıyoruz ve servar da kendi bünyemizde olacak. Biz burada Türkiye’nin en sağlam altyapısı olan data ve veri saklama altyapısını oluşturacak bir işin üstüne gidiyoruz.

  • Bu yatırımların ardından gider kalemleri de artacak bunlar için bir planınız var mı?

Tabii ki var. Bizim bir miktar daha parselimiz mevcut. Şimdi projeler hazırlanıyor. Biz organize olarak bu parsellere 7 fabrika kurma kararı aldık. İmar projeleri bitti, şartname aşamasında. Bunlar tamamlanınca da satmayacağız. Organize olarak kiraya vereceğiz. Onun geliriyle de işte bir takım aktivitelerimizi, işlerimizi ve yeni yatırımlarımızı düzenleyeceğiz.

Bataklıktan bacasız sanayiye dönüşüm

  • Bu fabrikaların da yapımı sonrası İAOSB’de boş parsel kalmayacağını anlıyorum. Fakat dışarıdan da büyük bir talep ve iş potansiyeli var. Bu noktada İAOSB’nin büyüme planı var mı?

Hava Eğitim Üs Komutanlığı’nın altında kalan araziyi istiyoruz. İAOSB’nin yanında, hiçbir işe yaramayan bomboş bataklık bir arazi. Onun önü de büyükşehirin arıtma tesisleri zaten. Biz buraya 150 tane bacasız fabrika kuracağız. Burayı yemyeşil bir alan yapacağız. Tüm fabrikalar savunma sanayine ileri teknoloji üreten firmalar olacak. Slikon Vadisi gibi olacak. Burada bu firmalar 20 bin istihdam sağlayacak. Yılda en az 1 milyar dolar artı ithalat yapacak. Hem savunma sanayine hizmet üretecek, hem de cari açığın kapanmasına fayda sağlayacak. Ayrıca bu arazi için bedel de ödeyelim, hazineye de katkımız olsun dedik.

Millî Savunma Bakanlığı’nda (MSB) bize şifaen, Hava Üs Komutanlığı’nın onayladığı bir proje gelirse onaylanır dendi. Biz de Hava Üs Komutanlığı için buraya bir uçuş hunisi alanı boş bırakacak şekilde projemizi hazırladık. Hava Üs Komutanlığı’da bu şekilde kabul ediyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın, valiliğin, ticaret ve sanayi odasının hepsinin olur yazılarını koyduk. MSB’ye gittik. Fakat maalesef bizim başvuru Ankara’da evrak üstünden değerlendirildi. Buradan görüş almadan, kendileri bir görüşe gitti. Biz de cumhurbaşkanı yardımcımıza ve Eyüp Kadir İnan’a hepsine anlattık. Şu an Eyüp Kadir İnan vekilimizden bu konunun takipçisi olmasını, bir daha buraya sorulmasını ve tekrar gündeme alınmasını bekliyoruz.

  • Çok kısa zamanda büyük işlere imza attığınız anlaşılıyor. Bu işlerin altından başarı ile çıkmak kolay olmasa gerek. Bunun sırrı nedir? Okuyucularımızla paylaşmak isterseniz seviniriz.

Biz göreve gelir gelmez tane yenilik yaptık. Dünyada bilgi ve fikir kadar güzel, faydalı bir şey var mı? Gelir gelmez Yüksek İstişare Kurulu oluşturduk. Neden? Çünkü çok faydalı, duayen sanayici insanlarımız var. Bakın mesela Tamer Taşkın, Salih Eysen, İsmail Katmerci, Necip Kalkan bizde… Daha onun gibi 10-15 arkadaşımız var. Yani bunların hepsi Sanayi Odası’nda, Ticaret Odası’nda başkanlık yapmışlar. Meclis yönetmişler. Onların fikirlerinden faydalanıyoruz tabii. Bak şunu şöyle yapın diyorlar. Aklımıza yatıyor yapıyoruz. Onlar da onore oluyor ve biz de doğru iş yapmış oluyoruz. Bu istişareyi kurduk, çok iyi yaptık. Onun dışında Kadınlar Kulübümüz var. Bir de Genç Sanayiciler diye bir çatı oluşturduk. Onlar da birleştiler. İstişare ile iletişim halinde, birlik ve beraberlik içinde bir yönetim olunca başarı da birlikte geliyor.