Ekonomi günü kurtarma politikalarıyla ayakta tutulmaya çalışılıyor
Yeni ekonomi programı çerçevesinde yapılan açıklamalar kapsamında gelinen noktada siyasi iktidarı temsilen sayın maliye bakanı ve sendika başkanlarının yaptığı ortak basın açıklamalarının örtüşmesini beklerken, sayın bakan "Türkiye satın alma paritesinde dünyanın en büyük ekonomisi... Hane başına düşen gelir üç kat arttı" derken, Hak İş, Türk İş ve DİSK sendika başkanlarının ortaya koyduğu acı tablo açıklamaları karşısında "biz nerede yaşıyoruz" sorusu akla geliyor.
Günü kurtarma politikalarıyla Türk ekonomisi ayakta tutulmaya çalışılmaktadır. Merkez Bankası başkanının değişiminden sonra yeri başkan tarafından iki aşamada 1000 baz puan faiz indirimine gitmesine rağmen piyasaya beklenen canlılığı getirmediği kanısındayız. Ağustos 2018'den bu yana Türk ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar, Suriye'ye yönelik barış hareketleri, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ve bunların ötesinde hukuk sistemimize olan güvensizlik nedeniyle piyasalar bekle ve gör dönemine girmiştir. Önümüzdeki dönemde piyasaların bu alandaki gelişmelere odaklı hareket edeceğine işaret ediliyor. Diğer taraftan ABD Başkanı Trump'un akıl almaz bir şekilde yüze hoş görünüp gömlek değiştirir gibi fikir değiştirerek sık sık S-400 ve F- 35 konularında Türk ekonomisi üzerinde yaptırımları gündeme getirmesi reel sektörün yatırım kararlarını olumsuz etkilemektedir. Kamu bankaları aracılığıyla reel sektöre ve KOBİ'lere yönelik destek politikaları olsa da bu kararlar ancak borç yapılandırmasında özellikle kullanılmakta ve yeni yatırımlara yönlendirilmediğini düşünmekteyim.
Türk ekonomisi bugün bir yandan Suriye, Doğu Akdeniz ve diğer yandan Rusya ve ABD'nin kararsız davranışları sonucu gündeme getirilen yaptırımlar konusu ve iç siyasetteki yeni yapılandırma çalışmaları nedeniyle yakın gelecekte Türkiye'de ekonomik yapılanma kadar yeni siyasi yapılanmaları da gündeme getirebilir. Ayrıca siyasi partilerin 2021 yılında yapmayı öngördükleri kurultaylarını, 2020 yılına çekme çalışmaları yeni siyasi yapılanmaların ve genel seçimlerin öne alınmasına sebep olabilir. Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanı ve heyetinin ABD Başkanı Trump ile yaptığı son görüşmelerde yeni bir beyaz sayfa açılması konusundaki mutabakat sonucu kısa vadede Türk ekonomisini olumsuz etkileyecek yaptırımların gündeme getirilmeyeceği kanısındayız. Ancak, karşınızdaki liderin kendi sorunları nedeniyle sürekli gündem değiştirmesini de beklemek ve buna hazır olmak zorundayız.
Her türlü hakkı saklıdır.
Henüz Yorum yapılammış. ilk yorumu yapan siz olun...
TANAP'tan TAP'a giden yol
AKP tek başına iktidar olamaz
Bu da ''AKP Tipi'' Başkanlık!
Türkiye gıda enflasyonunu aşıp dünyayı besleyebilir
Günlük Burç Yorumları Aşk 13 Aralık 2019 Cuma
Çok gecikmiş bir hassasiyet
Barış Pınarı Harekatı sıcak parayı ürkütebilir ama üretimi artırır
Yakışıksız üslup…
NATO’nun 70. Kuruluş yılı ve Beyin Ölümü!
İlhan Tekeli üç dakika konuştu, Maltepe Ekonomi Forumu’na damgasını vurdu
Kâr Etiği
Travel Turkey Fuarı ve üvey evlat İzmir
Köle ticaretinden kazak satışı Black Friday’e
Türkiye'nin yalnız bırakılması, iç siyasette Erdoğan'a yarıyor gibi!..
Enflasyon büyüme ve sürdürülebilirlik
Yol
NATO terör konusunda Türkiye'nin kaygılarını anlamıyor
Zhongguo, Orta Krallık, Hitay; Bizim bildiğimiz adı ile: ÇİN!..
Filtreyi nereye takmalı?
Piyasayı anlamak
Milyarlar şatafata değil üretime
Ekim ayının getirdikleri
Londra NATO zirvesinden akılda kalanlar…
Konut sektörü için umutlu olmanın gereği yok
Bir sendrom ki; OKUYALIM!..
"Hayatımız Maden"
YSK kararı hakkında...
Siyaset Söyleminde Radikal Dönüşüm…
Faizlerin düşürülmesiyle enflasyon düşmez
Türkiye’nin güvenlik taleplerine kulak tıkandı
Geleneksel Ortadoğu siyasetimiz nasıldı?
Açıklanan ekonomik verilerin söyledikleri
Balık üretimini ve tüketimini artırmalıyız