Ekonomiden siyasete “kadın liderlerin öne çıktığı” bir dünyada yaşamaya başladık. Uluslararası örgütlerde, ülke kurum ve kuruluşlarında sayıları her gün artan “kadın yöneticiler” var. Cumhurbaşkanları, başbakanlar başta…
Merkezi Almanya'da bulunan istatistik şirketi Statista'nın araştırmalarına göre1960 ile 2021 yılların arasında 58 ülkede “kadın Cumhurbaşkanları, başbakanlar” ülkelerini yönetmiş…
Statiska’nın verilerine göre, Yeni Zelanda ve Finlandiya, 1960-2021 aralığında en fazla kadın lidere sahip ülkeler. 119 ülkede ise henüz ülke yönetiminde kadınlar olmamış. Buna karşılık Bangladeş’te Şeyh Hasina Vecid 17 yıldır başbakan.
Hindistan başbakanı İndira Gandhi(16 yıl), İngiliz başbakanı ”Demir leydi” Margaret Thatcher (11 yıl) Almanya başbakanı Angela Merkel (15 yıl) en ünlü kadın liderlerden… Elbette İngiliz Kraliçesi II. Elizabeth’i de “69 yıldır tahtta oturması” ile kadın liderlerin en başına koymak gerek.
Ya bizde?.. Doğru Yol Genel Başkanı olarak 1993 – 96 yılları arasında “başbakanlık yapan” Tansu Çiller, “Türk kadınları adına” büyük bir şans yakalamıştı. Ama “ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile “merkez sağın lideri olmak için girdiği mücadelenin sonunda”, iki genel başkan “başarı(!) ile Türk Merkez Sağı’nı siyasetin zirvelerinden sildiler ve el ele partilerinin “siyasetin ikinci / üçüncü kümelere düşmesine” sebep oldular!..
Bugünlerde “bir başka partinin genel başkanı” Meral Akşener, partisini “Merkez Sağ’ın ‘lider partisi’ yapmak için” elinden geleni, “parti içi muarızlarına rağmen” yapıyor ve başarmak üzere!..
İyi Parti, “Devlet Bahçeli Hegemonyası’na karşı mücadele edenlerin, her yol tıkanınca’ kopmaları” sonucunda doğdu. Başkanları Meral Akşener’di.
Akşener, “MHP benzeri bir ‘milliyetçi parti’ olmanın”, Türk siyasetinde ve ülke yönetiminde “İyi Parti’yi hedeflenen yere götüremeyeceğini” gördü ve rotayı “1950 yılının 14 mayısından itibaren AKP’nin iktidara gelişine kadar geçen sürenin çok büyük bölümünde ‘iktidar olan’ Merkez Sağ’ı, siyasette ve Meclis’te temsil etmeye” doğru çevirdi.
Parti içi isyanlara rağmen Aytun Çıray’ı “baş danışman yapması” yeni rotanın en büyük işareti oldu.
“Millet İttifakı içinde” yüzde 10’u bulmayan bir oy oranı ile Meclis’e giren İYİ Parti, bugün kamuoyu anketlerinde yüzde 16.5’u bulmuş durumda.
Her ankette bu oran artıyor ve Meral Akşener “Genel başkanlıktan liderliğe doğru” hızla ilerliyor!..
Rahmetli “İzmir eski Belediye Başkanı” Osman Kibar bir gün bana demişti ki; “Ankaralı genç kardeşim bak sana ne söyleyeceğim; bir lider vardır, bir de halk. Gerisi partiymiş, parti teşkilatıymış, bakanlarmış, milletvekilleriymiş hep çok sonraları gelir, halk için. Bizim halk lidere bakar, güvenirse oyunu verir, iktidara getirir, gerisi lâf!..”
66 yıllık gazetecilik hayatımda “Türk siyaseti için geçerli olan bir başka sözü hatırlamıyorum. Bu söz bugün de geçerli!..”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “lider olarak” bir “erkek” rakibi yok. Ama gelmekte olan bir “kadın lider adayı” var; eğer büyük bir hata yapıp yolda kalmazsa; “Meral Akşener!..”
Şimdilik iyi gidiyor!..
Ona bir de mesajım var; “Hiç beklemediğim, hiç bugüne kadar oy verdikleri partiden başka bir partiye oy vereceklerini sanmadığım kaç yakın arkadaşıma sorduğumda” aldığım cevaplar beni şaşırtıyor; “İyi Parti’ye, Meral Hanım’a oy vereceğim!..”
Yolu çile taşları ile dolu, ama “Onda ‘kadın iradesi’ var”; kolay kolay pes etmez!..
Bana Margaret Thatcher’i hatırlatıyor!..
+++++++++
Şair Eşref Şayet Yaşasaydı… Ne yazardı?...
“İltimas” üstüne bir Hiciv...
Bir düşünün, Hacı Arif Bey devri,
Yine nâdide bir beste yaptınız
“Liste başı tüfeği” icat olmamış
Çalınsın, söylensin tek muradınız
Sevdânın, o inceldiği günlerde
Bir muhayyer-aksak şarkı dillerde
Yankılanır, tellerde, gönüllerde
“İltimas etmeye yâre varınız...”
Bu zemin, maksada hizmet etmiyor
Esâret, nakarat ile bitmiyor
Âşıka, iltimas bile yetmiyor
“Kula kul oldum aman, kurtarınız...”
Meyân ki, müşkülü çözmeye tâlip
Ve galip sayılır, bu yolda mağlup
İltiması şayet ederse tasvip,
“Etsin âzad beni yâr yalvarınız...”
Böylesine masum idi iltimas
Etmeyiniz bugün ile iltibas
Zuhûr etti kifayetsiz muhteris,
“Müderris görünce, saklanınız...”
Şimdilerde söylenirken bu şarkı
Güfte bahsinde muhakkak var farkı
Vak’a-i âdiyye, liyâkat terki
Biz onları soy isminden tanırız
Darülfünûn nâm aile şirketi
Hacı Ârif Bey’in yetmez sikleti
Asrımızda iltimasın hikmeti
“Biz kadroyu verdik, siz kaytarınız...”
Nihat Demirkol
++++++++++
Erdem ve… Politika
1924 Anayasası hazırlığı sırasında Mustafa Kemal Atatürk “Meclisi feshetme yetkisinin kendisine verilmesini” isteyince, Mahmut Esat Bozkurt ve Reşit galip “Hayır, sana bu yetki verilemez. Çünkü Meclis milli iradeyi temsil ediyor. Senin istediğini verirsek, Abdülhamit’ten hiçbir farkın kalmaz” demişler ve Atatürk de isteğinden vazgeçmiştir. Kısacası, politikacı; “En müşkül anlarda doğruyu yeni bir hadise yaratmadan söyleyebilme becerisine sahip kişidir!..”
Ali Naili Erdem
++++++++
Sözün Özü
Koşu bandının mucidi 54 yaşında öldü. Jimnastiğin mucidi 57 yaşında öldü. Dünya vücut geliştirme şampiyonu 41 yaşında öldü.
Peki ama, bunlar “egzersizin yaşamı uzattığı” sonucuna nasıl ulaştılar?
Tavşan günün yarısından fazlasını “zıplayarak” geçirir; ortalama ömrü 7 – 9 yıldır. Kaplumbağalar hayatlarında “bir defa dahi” sıçramazlar, egzersiz yapmazlar; 50 – 350 yıl yaşarlar!..
Ben mi; ne sıçrarım, ne egzersiz yaparım, iştahım yerindedir, perhizim falan yoktur; 86 yaşındayım; çok kaplumbağayı geçtim!..
Aman kimse duymasın, nazar da değmesin!...
++++++++
İnternet’ten “esen” rüzgarlar!..
.jpg)
Dünyada ne güzellikler var…
.jpg)
.jpg)
++++++++