İzmir Fransız Kültür Merkezi, Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen ve 70 ülkede 120 şehirde eş zamanlı düzenlenen “Fikirler Gecesi” etkinliğine ev sahipliği yaptı. Fransa İzmir Fahri Konsolosu Zeliha Toprak'ın da katıldığı "Günümüzle Yüz Yüze" temasıyla düzenlenen etkinliğin ilk gününde kitaplarıyla dünyada satış rekorları kıran Kenizé Mourad, moderatörlüğünü Gazeteci Barçın Yinanç yaptığı söyleşide okurlarıyla buluştu. Annesi Sultan V. Murad'ın torunu Selma Hanımsultan, babası ise Hindistan'da bir raca olan Kenizé Mourad, "Edebiyat ve Sürgün" konusunu işledi. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Kenizé Mourad, yazar olarak amacının önyargıları kırmak olduğunu söyledi.
Hedefinin ‘Doğun’nun güzel yüzünü Batı’ya göstermek’ olduğunu da ifade eden Mourad “Kitaplarımda Müslüman kadınlara ve doğuya karşı ön yargıları kırmaya çalışıyorum. Müslüman kadınlar baskı altında değil, Müslüman kadınlar özgür. Doğulu kadınlar daha az akıllı değiller, daha alt tabakada değiller, bütün doğulu erkekler de çok eşli değiller. En kötüsü de bu ön yargıların günden güne azalması değil çoğalması. Günümüzde hala Batı’nın Doğu’yu anlamakta zorlanması söz konusu. Kitaplarımda ön yargıları kırmayı amaçladım ve köklerimin olduğu dünyayı, daha sonradan benimsediğim dünyaya anlatmaya çalıştım” dedi.
Mülteci ve sürgün kavramlarının hala güncelliğini koruyan bir konu olduğuna dikkat çeken Mourad “Annemin sürgün edilmesi benim için her zaman olağanüstü bir konu oldu. ‘Saraydan Sürgüne’ ve ‘Pak İnsanlar Ülkesinde’ kitaplarımı yazarken 20. yüzyıl başlarından ortalarına kadar çalkantılı dönemi ele aldım. 20. yüzyıl ortalarında Osmanlı İmparatorluğu’nun sonu gelmekteydi ve imparatorluğun ailesinden, kendi içinden birinin bakış açısıyla yazması gerektiğini düşündüm. Bu daha önceden yapılmamış bir şeydi” dedi. Mourad mülteci ve sürgün konuları hakkında her ülkenin çözüm için çok büyük bir sorumluluk üstlenmesi gerektiğini de belirtti.
İzmir Fransız Kültür Merkezi Müdürü Caroline David ise dünyada aynı anda 120 şehirde gerçekleştirilen “Fikirler Gecesi” etkinliğinde güncel bir meseleyi ele almak istediklerini bu yüzden sürgün konusunu seçtiklerini söyledi. David “Bu konularda soru ve sorun çok ancak cevap bulmak zor oluyor. Gerçek cevabı ancak bunu yaşayan biri verebilir. Bu düşünce ile sürgünden sonra büyük trajediler yaşayan bir ailede yetişen bir ailede var olmanın güçlükleriyle yüzyüze gelen Kenize Mourad’ı ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduk. Kitaplarında kültürel farklılıklardan, sürgünlerden bahseden yazarımız ile birlikte gerçekleştireceğimiz etkinlikte, kimlik ve aitlik sorgusunun gecemize yol verecek olması gurur verici” dedi.