Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Gün bizimdir, iyi günler görelim

Okuma Süresi: 10 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Gün bizimdir, iyi günler görelim
Paylaş:
2015 yılındaki ortak mutabakatlarıyla, Birleşmiş Milletler üyesi 193 ülkenin, 2030’a kadar aşırı yoksulluk, eşitsizlik, adaletsizlik gibi konularda iyileşme sağlamak için 17 Küresel Amaç üzerinde uzlaşmış olduğu ve bu amaçlara ulaşmak için yalnızca 5 yıl kaldığı dünya gündeminde sıkça yer bulurken, bu 17 amaçtan birinin de “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması” olduğunun altını çizmek gerekiyor. ( bkz: https://turkiye.un.org/tr/sdgs/5 ) ​Bu amacın alt başlıklarından biri olan “Kadınların Siyasi ve Kamusal Hayata Eşit Katılımı ve Liderliği” konusundaki son durumu ise Birleşmiş Milletlerin yayınladığı güncel verilerden, Temmuz 2024 tarihli “Gerçekler ve Rakamlar: Kadınların Liderliği ve Siyasi Katılımı” başlıklı rapordan takip edebiliyoruz. (Raporun tam metni için bkz:  https://www.unwomen.org/en/articles/facts-and-figures/facts-and-figures-womens-leadership-and-political-participation) Rapor, birtakım ilerlemeler olsa da, kadınların, karar mekanizmalarında ve yönetim süreçlerinde eşit şekilde yer alamadığını, siyasi alanda da cinsiyet eşitliğinden söz etmenin oldukça güç olduğunu gözler önüne seriyor. Rapor kapsamındaki verilere göre, özetle, 1 Haziran 2024 itibarıyla, 27 ülkede, kadınlar, devlet ve/veya hükümet başkanı olarak görev yapmakta... Mevcut ilerleme hızıyla, hükümetlerde, yüksek görevlerdeki cinsiyet eşitliğinin 130 yıl daha sağlanamayacağı tahmin ediliyor. 1 Ocak 2024 itibarıyla, tüm dünyada, bakanlıkların başında yer alarak herhangi bir politika alanını yöneten kabine üyelerinin %23,3’ünü kadınlar oluşturmakta... Kadınlar, genellikle, aile ve çocuk işleri, toplumsal cinsiyet eşitliği, azınlıklar ve sosyal koruma politikaları gibi alanlarda görev almakta iken, erkeklerin, ekonomi, savunma ve enerji gibi kritik alanlarda görevlendirildiği malumumuz... Raporda yer alan 141 ülkenin verilerine göre, kadınlar, yerel karar alma organlarında seçilmiş üyelerin %35,5’ini oluşturuyor. Rapora göre, çoğu ülkede cinsiyet eşitliği sağlanamasa da, cinsiyet kotaları ile yıllar içinde yavaş da olsa ilerlemeler kaydedilmekte… Yukarıda kısaca özetlenen verilerden, yalnızca ülkemizde değil, bütün dünyada, kadınların karar alma süreçlerindeki eşitliğinden bahsetmenin henüz mümkün olmadığını açıkça görüyoruz. Kadınların, çocuk yaşta evlilikler, cinsel saldırı ve sömürü, psikolojik ve/veya fiziksel şiddet, eğitim engelleri, iş hayatında ücret ve görev bazlı ayrımcılık gibi kalıcı çözüm bekleyen kritik sorunlarla mücadele ettiği ise aşikar… Utanç niteliğindeki bu insan hakları ihlalleri, kadın erkek ayırmaksızın, tüm insanlığın birlikte çözmesi gereken, herkesin sorumluluğunda olan öncelikli meseleler… Ancak, bu ihlallerin azalması için bir yandan da, görece avantajlı durumda olan kadınların, karar alma süreçlerine etkin katılım sağlamaktan geri durmamaları gekiyor.  Hem profesyonel hem de siyasi hayatta, karar alma süreçlerine katılım konusunda ısrarcı ve kararlı olmak, kadın hakları ihallerini, dolaylı da olsa, en aza indirmek için bir zorunluluk... Karar alma süreçlerine katılım için gereken ısrarcı tutumun, kadınların birçok alanda fedakârlığını gerektirdiğini, elbette ki, biliyoruz... Ancak çoğu zaman, herhangi bir kadının herhangi bir yerde karar alıcı konumda olması,  hiç bilmediği bambaşka bir yerdeki hiç tanımadığı belki de yüzlerce kadının yok sayılamayacağının/görmezden gelinemeyeceğinin garantisi oluyor, bu gerçeği de çok iyi biliyoruz... Her birimizin, ilmek ilmek işlediğimiz potansiyelimiz,  soluksuz çalışarak, sırtımızı bilgiye ve emeğe yaslayarak, herhangi bir hurafeye ya da emeksiz kazanca tenezzül etmeden sarıldığımız ilkeler, şüphesiz ki bir gün, kadınların, pozitif ya da negatif hiçbir ayrımcılığa uğramadığı, koşulsuz eşitliğe ulaştığı geleceği de beraberinde getirecektir, emeğin mükafatı elbette gelecektir, inancıyla... Emek bizimdir, gün bizim.. İyi günler görelim...