Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Teğmenler şimdi de fişleniyor mu?

Okuma Süresi: 10
Teğmenler şimdi de fişleniyor mu?
Paylaş:
30 Ağustos’ta icra edilen Kara Harp Okulu mezuniyet töreninden sonra Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne, Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlılıklarını ifade eden 5 teğmen ile disiplin amirlerinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihracına karar verilmesinin ardından geçtiğimiz hafta konuyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. TSK’dan ihracına karar verilen teğmenlerin avukatı Serdar Öztürk’ün; Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’na (EDOK) bağlı sınıf okullarında eğitimleri devam eden 2024 yılı mezunu teğmenlere “kılıç çatma törenine katıldınız mı, yanınızda kimler vardı” sorularını içeren bir anket yapıldığını açıkladığı basında yer aldı. Öztürk, "Bu uygulama, bizim görüşümüze göre bir fişleme gayretidir" dedi. Haberlerde;“Cuma ve cumartesi günleri, sınıf okullarında eğitim gören teğmenlerin telefonlarına dershanelerde toplanma talimatı içeren mesajlar atıldığı, toplanan teğmenlere iki soru içeren anket kağıtları dağıtıldığı” bu anketlerde “30 Ağustos 2024 tarihindeki mezuniyet töreni sonrasında yapılan kılıç çatma ritüeline katıldınız mı?” “Eğer katıldıysanız yanınızda kimler vardı?” sorularının sorulduğu, belirtildi. Anketin neden yapıldığını, katılmanın zorunlu olup olmadığını, yazılı emir olup olmadığını soran teğmenlere “Yazılı emir olmadığı, emrin sözlü verildiği, ankete katılımın zorunlu olduğu, soruları cevaplamanın zorunlu olmadığı” cevabının verildiğini “anket kağıtlarındaki ad, soyad ve sicil numarası hanelerinin doldurulmasının emredildiğini” öğrendik. Bu uygulamanın fişleme maksadıyla yapıldığı, yasadışı olduğu ve suç teşkil ettiği yorumları yapılmasına rağmen bugüne kadar Millî Savunma Bakanlığı’ndan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nden konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı. Bizler bu haberi yorumlamaya çalışırken basında konuyla ilgili bir başka haber yer aldı. Bu habere göre; 30 Ağustos’taki kılıçlı yemin töreninin ardından Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Rektörlüğü, Kara Harp Okulunun askeri yönetimi ile müşterek değerlendirme toplantıları yaptı. MSÜ Rektörü Erhan Afyoncu; 5 Eylül 2024 günü yaptığı toplantıda komuta kademesindeki askeri personele; teğmenlerin kılıçlı yemin faaliyetinden bilgileri olup olmadığını, törenden bir gün önce bir grup teğmenin yeni inşa edilen cami tarafında toplanarak marşlar söylediklerinden haberleri olup olmadığını sordu.“Emniyetten bana böyle bir bilgi geldi” dedi. Harp Okulu öğrencilerinin faaliyetlerinin yakından takip edilip edilmediğini sorguladı. Söz konusu haberde bu bilgilerin soruşturma dosyasında yer aldığı belirtildi. Bu haberi veren kaynağın “Polis’in; TSK içine sızdırdığı elemanlarla, Kara Harp Okulu öğrencilerine yönelik takip, izleme ve belki de dinleme yapıyor ve tespitlerini MSÜ Rektörüne aktarıyor olabileceği” yorumunu paylaşmasına rağmen MSÜ Rektörlüğü’nün 7 Şubat’ta yayımlanan bu haberle ilgili herhangi bir açıklamasını duymadık. Harp Okulundan mezun olan genç teğmenlerin Laik ve Demokratik Cumhuriyetimizi koruma, Atatürk İlke ve Devrimlerine sahip çıkma kararlılıklarını vurgulamak maksadıyla icra ettikleri samimi bir eylem neredeyse 6 aydır tartışılıyor. Teğmenleri savunanlar; genç subayların, Cumhuriyet değerlerimizi ve Atatürk’e bağlılıklarını ifade etmelerinin suç sayılamayacağını haykırıyorlar. Millî Savunma Bakanlığı; teğmenlerin Atatürkçü düşünceleri nedeniyle değil, disiplinsizlik nedeniyle TSK’dan ihraç edildiklerini savunuyor. Olayın ardından “bu kılıçları kime çekiyorsunuz, oradaki kendini bilmezlerle ilgili gereken yapılacak” diyen Cumhurbaşkanı ihraç kararı ile ilgili yorum yapmadı, sessizliğini muhafaza ediyor. Ülkemizi karıştırmak, halkımızı ayrıştırmak için harekete geçen odaklar; teğmenler üzerinden, Atatürkçü düşünceyi, Laik ve Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasını savunanlara sosyal medyadaki ve basındaki tetikçileri vasıtası ile saldırmaya devam ediyorlar. Teğmenlere “talimatla hareket eden iktidar karşıtları” ulusal değerlerimizi savunanlara “Laikçiler” “Sahte Kemalistler” diyerek, samimiyetleri konusunda şüphe yaratmaya çalışarak vatandaşlarımızın kafasında soru işaretleri oluşturmak istiyorlar. Bütün bunlar olurken MSÜ Rektörlüğünün ve EDOK’un ihraç edilen teğmenlerle irtibatlı başka teğmenleri ortaya çıkarmaya çalıştığı, soruşturmayı derinleştirdiği ortaya çıkıyor… Bu tablonun bende oluşturduğu kanaat şudur: Bu bir disiplinsizlik olayını açığa çıkarmaktan ziyade TSK içinde Cumhuriyetimizin Laiklik ilkesini savunanları, Atatürkçü düşünce sahiplerini ortaya çıkarma ve baskı altına alma çalışmasıdır. Teğmenlerin davranışlarının toplumumuzda yaratacağı etki bazı çevrelerde endişeye neden olmuştur. Bu çevreler; doğrudan Laiklik ilkesini ve Atatürkçü düşünceyi hedef almaktan şimdilik kaçınmaktadırlar. Bunun yerine bu değerlerimizi savunanları bir taraftan baskı altına alırken, diğer taraftan sahtecilikle, samimiyetsizlikle itham ederek mücadelelerini zamana yaymak, böylece bu değerlerin toplumumuzdaki etkisini zayıflatmak istemektedirler. Teğmenlerimizi; savundukları değerler üzerinden suçlamak mümkün olmadığı için de buna (yasaları zorlayarak) “disiplinsizlik” gibi bir kılıf hazırladıkları anlaşılmaktadır. Dikkat edilirse teğmenlerimizin davranışını kabul edemeyen çevreler doğrudan konuya müdahil olmak yerine MSB’yi halkımızla muhatap etmişlerdir. Halkımızın büyük bölümü teğmenlere haksızlık yapıldığı kanaatindedir. Bu durumda Türk Silahlı Kuvvetlerimiz MSB üzerinden halkımızla karşı karşıya getirilmiştir. Bu son derece tehlikelidir. Arkasında halk desteği olmayan orduların zafere ulaşmaları mümkün değildir. Bence teğmenlerimizin disiplin durumundan önce Türk Silahlı Kuvvetlerimize ne yapılmak istendiği ve bunun arkasında kimlerin, hangi düşüncenin olduğu konuşulmalıdır.