Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Trump şaşkınlığı

Okuma Süresi: 3
Trump şaşkınlığı
Paylaş:
Başta ABD olmak üzere bütün dünya Trump şaşkınlığı yaşıyor. Aslında Trump’ın yaptığı özel bir şey yok. Yahudi güdümlü ABD emperyalizmi makas değiştiriyor. Küreselci emperyalizmden, ulusalcı emperyalizme dönüşüyor. Trump da bu dönüşümün sözcülüğünü ya da ona yakışır bir deyimle şovmenliğini yapıyor. ABD emperyalizminin dönüşümünü ve Trump’ı anlayabilmek için konuyu aşağıdaki 10 noktada topladım.
  1. 1500’lü yıllarda Yahudilerin yönlendirmesiyle Avrupa devletleri sömürgeciliğe başladılar. Tarihe, Coğrafi Keşifler diye servis edilen bu sömürgecilik, başta İngiltere olmak üzere bütün Avrupa uluslarını sömürgeci yaptı.
  2. Sömürgecilik, başta onu organize eden Yahudiler olmak üzere Avrupa ulus devletlerini çok zenginleştirdi. Zenginlik düşünceyi, düşünce felsefe ve bilimi, bu ikisi de liberalizmi tetikledi. Liberalizm, kapitalizmi ve demokrasiyi doğurdu. Kapitalistleşen Avrupa ulus devletleri, emperyalistleştiler. Yahudiler ise bankerleşip, İngiltere’nin ekonomik ve siyasi yönlendiricisi oldular.
  3. İngiltere’nin ABD’deki kolonileri ayaklandılar ve Amerika Birleşik Devletlerini(ABD) kurdular. Yahudiler, Londra’daki finansal ağırlıklarını New York’a taşıdılar. ABD’yi kapitalist emperyalizmin lokomotifi yaptılar. 1913 yılında ABD dolarının senyorajını (basma yetkisini) alarak Amerikan ekonomisine hakim oldular.
  4. Avrupa’nın; emperyalist, kapitalist ulus devletleri kendi aralarında 1914 ve 1945 yılları arasındaki 30 yılda iki dünya savaşı çıkardılar ve 80 milyon insanın ölümüne neden oldular.
  5. İkinci dünya savaşından sonra Yahudi kontrolündeki ABD, ulus devletlere dayalı emperyalizmin yürümediğini, savaşlar doğurduğunu gördüler. Savaşmadan emperyalizmi sürdürecek yeni bir model ortaya attılar. ABD yönetiminde ve onun ekonomik ve askeri gücüne dayalı KÜRESEL EMPERYALİZM böylece doğdu.
  6. Yahudi kontrolündeki dolar, altına dayalı dünya rezerv parası oldu. Birleşmiş Milletler kuruldu. Savaşı kazanan beş ülke(ABD, İngiltere, Rusya ve Çin) karar organı olarak dünya barışını korumayı üstlendiler. Birleşmiş Milletler çatısı altında dünyayı kontrol edecek 25 kadar uluslararası organ oluşturuldu. Bir müddet sonra NATO kuruldu.
Bu çağın en önemli özelliği, dünyanın bir piyasa ekonomisi altında birleştirilmesidir. Kapitalist, sosyal demokrat ve sosyalist gibi farklı siyasi rejimlere sahip ülkeler kapitalist piyasa ekonomisi altında birleştiler. Bu arada özellikle Çin’in dünya ticareti içine alınmasında ABD’nin Yahudi Dış İşleri Bakanı Kissinger’in yaşlı Mao’yu ikna etmekte çok önemli katkıları oldu. Daha sonra Çin’le iş birliği yapılarak Sovyet Rejimi yıkıldı ve Rusya da dünya piyasası içine alındı.
  1. Dünyanın tek piyasa haline gelmesinden sonra ABD güdümündeki Küreselci Emperyalizm arızalar vermeye başladı. Önce, dünya rezerv parası dolar; altına dayalı olmaktan çıkarıldı, altının yerine ABD ordusu aldı, doları tanımayan uluslar karşısında ABD ordusunu buldu. Sonra küresel emperyalizm; kurlar ve enerji fiyatı enstrümanlarıyla fakir ülkeleri daha da fakirleştirdi, zaten bozuk olan dünya gelir bölüşümü daha da bozuldu. Daha sonra Birleşmiş Milletler fonksiyonunu kaybetti. Karar organı Güvenlik Konseyi Üyesi devletler; nükleer silahlar dahil, dünyanın tüm silahlarını üretir hale geldi.
Bütün bu gelişmeler olurken adeta zorla dünya ticaret ağına alınan Çin; elli yıl içinde ekonomisiyle, teknolojisiyle hatta ordusuyla ABD’nin önüne geçti. Çin’in bu gelişimi ABD ve Yahudiler tarafından tehdit olarak algılandı. Çin’i gümrük vergileriyle ve dış ticaret yasaklarıyla durdurmaya çalıştılar.
  1. Neredeyse bütün dünya ülkeleri ABD’nin küresel emperyalizminden şikayetçi hale geldiler ve kendilerini korumaya aldılar. Bu cümleden olarak, dünya nüfusunun %40’ını oluşturan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika(BRİCS) ülkeleri örgütlendiler ve dolara karşı alternatif ödeme sistemleri arayışına girdiler. ABD, bu ülkeleri bile alenen tehdit etti.
  2. ABD’nin yönettiği bu küresel emperyalizm çağında Yahudiler boş durmadılar. Sayıları 85 milyonu bulan, kayıtsız şartsız Yahudileri destekleyen evangelist seçmen ürettiler. Böylece Amerikan ekonomisinden sonra, siyasetini de Yahudileştirdiler. Bu ekonomik ve siyasi güce dayanarak, Ortadoğu’daki Siyonist Milliyetçi İsrail’in katliamlarını kayıtsız, şartsız desteklediler. ‘’Önce Amerika’’ değil, her konuda ‘’Önce İsrail’’ dediler.
ABD’deki İsrail’le, Ortadoğu’daki İsrail’in bu ‘’Yahudi Ortak Paydası’’ dünya ülkelerini tedirgin etti.
  1. Bütün bu gelişmelerden sonra; ABD’nin Emperyalist Küresel Politikaları iflas etti. Bu durumu gören ABD ve Yahudiler de ABD Ulusal Emperyalizmine sarıldılar. Trump’ın peş peşe gelen kararnameleri ve herkesi şaşırtan açıklamaları bu ulusalcı Amerikan emperyalizminin ayak sesleridir. Trump bu ayak seslerini showa dönüştürmekte ve bilinçli bir şaşkınlık yaratmaktadır. Daha şimdiden görülmektedir ki, Amerika Ulusal Emperyalizmi; modernite yerine muhafazakarlığı, demokrasi yerine otokrasiyi, ekolojik doğrular yerine yanlışları, uluslararası hukuk yerine kabadayılığı benimsemektedir.
Sonuç olarak; Küreselci ABD Emperyalizmi yerine Ulusalcı ABD Emperyalizminin tercihi bir Yahudi üst aklıdır ve onlar tarafından yönlendirilmektedir. Bu süreçte; Trump da, Netanyahu gibi, Zelenski gibi bir figürdür. Bu yüzden Trump’a şaşmakla vakit kaybetmek yerine çare bulmaya vakit ayırmalıyız. Bize göre, temel çare; ister küreselci, ister ulusalcı olsun her türlü emperyalizmden kurtulmaktır. Bundan sonra da; dünya ekonomisini yıkıcı rekabetten kurtararak, işbirliğine yönlendirmek ve giderek dünyayı bir ekolojik ekonomiye ve demokrasiye kavuşturmak hedeflenmelidir.